En sevdiğini seç. Ponte'nin Cenaze Evi. - Belçikalı sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | اختاري المفضلة لديك الأمر سار على ما يُرام مع البلجيكي |
Tam olarak değil, Hercule Poirot, ünlü Belçikalı dedektif. | Open Subtitles | ليس تماما، أنا هرقل بوارو المخبر البلجيكي الشهير |
Belçikalı veya Danimarkalı bir gizli ajana benziyor. | Open Subtitles | أرى أنّه عميل سرّي, ربّما بلجيكي أو هولندي. |
Ama daha önce de, Belçikalı bir kızla randevum olduğunu söylemiştim, ki daha önce de zaten bundan bahsettim. | Open Subtitles | ولكني قلت لك أن لديّ موعدا مع فتاة بلجيكية تعمل في مجال عمل الأفلام البلجيكية التي أخبرتك عنها بالفعل |
Belçikalı bir yapımcıyım, Belçika'dan arıyorum, ve romanınızla ilgileniyorum... | Open Subtitles | أنا منتجل بلجيكي ، للتو وصلت من بلجيكا وأنا مهتم كثيرا بروايتك.. |
- Üst katta yatan Belçikalı bütün gece horladı. | Open Subtitles | لماذا ؟ البلجيكى فى المقصوره العليا يشخر بإستمرار |
Başını sokacak bir yeri olmayan Belçikalı mültecilere verebilecek odam var. | Open Subtitles | لدي غرف إضافية وهؤلاء اللاجئين البلجيكيين لا يملكون سقف فوق رؤوسهم. |
Bin tane komutan ve Alkolikler Derneğinden Belçikalı'yı alırız. | Open Subtitles | ألف قائد و جعلنا البلجيكي من مدمني الخمور المجهولة. |
Kahveli ve siyah çikolatalı Belçikalı Jerry dondurmasından olmalı. | Open Subtitles | لا أن أكل بن وآيس كريم جيري البلجيكي الشوكولاتي المظلم |
Kahveli ve Belçikalı Jerry'nin siyah çikolatalı dondurma istiyorum. | Open Subtitles | أريد بن وآيس كريم جيري البلجيكي الشوكولاتي المظلم |
Belçikalı şarap içer ama köpek boku güzel kokar. | Open Subtitles | البلجيكي يشرب الخمر ولكن روث الكلب رائحته طيبه |
Hisselerin hiçbir değeri kalmamış. Tanrım, o korkunç Belçikalı geliyor yine. | Open Subtitles | الأسهم لا قيمة لها إلهي ، أتى إلى هنا هذا البلجيكي الصغير الشنيع |
- Belçikalı bilgilerimizi en çok parayı verene satacak. | Open Subtitles | البلجيكي يبيع مخابراتنا لأعلى من يدفع سعراً |
Belçikalı bir çift kanlar içindeki bebeği aldılar. | Open Subtitles | وبعد ذلك اخذني رجل بلجيكي هو وابنته البالغة من العمر ب15 سنة رأى الحادث ورأي الطفل الغارق بالدماء الذي هو أنا. |
Onları Belçikalı yapmak isterdim ama bu şişenin ağzı gözlemelere büyük geliyor. | Open Subtitles | لقد كنت سأجعلها بلجيكية و لكن من الصعب ادخال هذا البسكويت في تلك القارورة |
Ama Belçika film endüstrisinden, Belçikalı bir hatunla yemeğe çıkacağımı daha önceden sana söylemiştim. | Open Subtitles | ولكني قلت لك أن لديّ موعدا مع فتاة بلجيكية تعمل في مجال عمل الأفلام البلجيكية التي أخبرتك عنها بالفعل |
Bayan Lemon, Belçikalı özel bir dedektifin hayatında bu küçük hayvanların yeri yoktur. | Open Subtitles | آنسة "ليمون", الحيوانات الصغيرة ليس لديها دور لتلعبه في الحياة المنزلية للتحري الخاص من بلجيكا |
Belçikalı şarap içer ama köpek boku güzel kokar. | Open Subtitles | البلجيكى يشرب الخمر ولكن روث الكلب رائحته طيبه |
Matmazel Marie Marvelle, Belçikalı büyük film yıldızı, ...o otelde kalıyor. | Open Subtitles | " الآنسة " ماري مارفل الممثلة الكبيرة البلجيكية انها تقيم هناك |
Belçikalı sömürgecilere göre, Tutsiler daha uzun ve daha zarif. | Open Subtitles | طبقاً للمستعمرين البلجيكيين التوتسيّون أطول وأكثر رشاقة |
Aman Tanrım! Sende kesin Belçikalı kanı var, Bob! | Open Subtitles | ياالهى ,انى اقسم ان لك عقل بلجيكى |
-Merhaba. Belçikalı adam mısın? | Open Subtitles | مرحبًا ،هل أنت ذلك الرجل من بلجيكيا ؟ |
Aristo Belçikalı değildi. | Open Subtitles | ارسطو لم يكن من البلجيك |
Bu zavallı Belçikalı mültecilerin yaşayacakları bir yer yok. | Open Subtitles | لدي غرفة إضافية وهؤلاء البلجيكين المساكين لا يملكون سقفاً فوق رؤوسهم, |
- Neden Belçikalı bir dedektif? - Müsaadenizle Albay. | Open Subtitles | لماذا تستعملين محققين بلجيكيين ؟ |