Şüphelerinin doğruluk payı olabilir ama bu yaratıkların sözlerine bel bağlayamayız. | Open Subtitles | شكوكِ ربما حقيقية لكن لا يمكننا الاعتماد على كلمة من أحد هذه المخلوقات |
Olumlu değişiklikler için hükûmete, mühendislere bel bağlayamayız. | TED | ولا يمكننا الاعتماد على الآخرين -الحكومة والمهندسين- لإحداث تغيرات إيجابية. |
Buna bel bağlayamayız, ama görüşünü sevdim. | Open Subtitles | هو مينفعش نعتمد على كده بس أسلوبك عاجبني |
Ve her defasında bize haber uçuracak ya da kefaletimizi ödeyecek diye arkadaşlarımıza bel bağlayamayız. | Open Subtitles | ولا نستطيع أن نعتمد على الأصدقاء لينقذونا ليخبرونا كل مرة الشرطة الفيدرالية تريد أن تضربنا |
Bu davayı sürdürmek için ikinci dereceden kanıtlara bel bağlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع الإعتماد على أدلّه ظرفية لإنجاح هذه القضية |
Paris'teki görevinde başarı elde etmesi hususunda Bay Marshall'a bel bağlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع الإعتماد على السيد (مارشال) لإيجاد اي نجاح عند بعثته إلى باريس |
Ama her hafta ölen bir kişiye bel bağlayamayız. Demek istediğim, olumlu bir bakış açım var ama bu çok pollyannacılıkolur. | Open Subtitles | لكنّنا لا يُمكن أن نعتمد عـلى موت رجل كلّ أسبـوع، أعني لديّ تصرّفٌ إيجابيّ، |
Gördün mü? Kimseye bel bağlayamayız. | Open Subtitles | أترى، لا يمكنك الاعتماد على أحد. |
Sebastian'ın bize yardım etmesine bel bağlayamayız, lakin buradan çıkar çıkmaz onu bulmak için tüm kasabayı didik didik edeceğim. | Open Subtitles | لا يمكننا الاعتماد على .. سيباستيان) ليساعدنا، لكن) بمُجرّد أن أخرج من هنا سأقلب المدينة رأسًا على عقب "بحثًا عن "الزئبق الأحمر |
Kehanetlere bel bağlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع الإعتماد على الطالع |