"beladan başka bir" - Translation from Turkish to Arabic

• سوى المشاكل
• سوى المتاعب

Onun geleceğinde beladan başka bir şeyin olmadığının farkına vardım.
كنت قد رأيت أنه لا يوجد سوى المشاكل في مستقبله

Bize yalan söylediler, malımızı çaldılar, beladan başka bir şey değiller.
. كذبوا علينا , سرقوا منا ، هم لا شئ سوى المشاكل

O kız evime geldiğinden beri beladan başka bir şey getirmedi.
هذه الفتاة ليس لها فائدة سوى المشاكل منذ أن أتت إلى منزلي

Siber intikamcılık bana beladan başka bir şey getirmedi.
الهجمات الإلكترونية لم تجلب لي سوى المتاعب

Bu sana beladan başka bir şey getirmeyecek.
وهذا هو السبب الذي ستعمل سوى المتاعب.

Yani benim inandığım şeyler bana beladan başka bir şey getirmedi.
أعني، يبدو أن كل الأشياء .. التي أؤمن بها لم تسبب لي سوى المشاكل

beladan başka bir şey değilsin be kadın. Ver onu bana.
أنتِ لا ياتي معك سوى المشاكل يا سيدة أعطني السكين

Bize beladan başka bir şey getirmeyen adamlar.
الرجلان اللذان لم يسببا لنا سوى المشاكل.

Ona bakıyorum ve beladan başka bir şey görmüyorum.
أَنْظرُ إليه وأَرى لا شيء سوى المشاكل

Logan, bu kız sana beladan başka bir şey getirmez. Unut onu.
إنها لا تجلب سوى المشاكل إنسى أمرها

Çünkü senin için beladan başka bir şey yok burada.
لإنه لا يوجد اي شيئ هنا سوى المشاكل لك

Kız beladan başka bir şey değildi
و بصراحة تلك الطفلة لم تسبب سوى المشاكل

Bu herifler beladan başka bir şey getirmez.
هم ليسوا بشيءٍ سوى المشاكل

Bize beladan başka bir şey getirmedi.
إنها لم تجلب لنا سوى المشاكل!

beladan başka bir şey değil Hank.
-لا ينبع منها سوى المشاكل يا (هانك )

O çocuk Atlantis'e geldiğinden beri beladan başka bir şey getirmedi.
ذلكَ الفتى لمْ يجلب شيئاً ...سوى المشاكل (منذ وصوله ل(أطلانطس

O kız kardeşler beladan başka bir şey değil.
فتلك الأختان لا يجلبان سوى المتاعب

Hayattayken beladan başka bir şey değildin.
في حياتك لم تكن شيء سوى المتاعب

Wang Kaixuan'la beraberken beladan başka bir şey değilsiniz.
.أنت و(وانغ كاي شوان) لا تجلبان شيئا سوى المتاعب