belediye başkanının yemeğinden hemen önce Liman müdürünü ziyaret ettik | TED | وقبل ذهابنا إلى الغداء مع العمدة توجهنا إلى موظف الميناء |
Çünkü belediye başkanının bu kasabadaki en güçlü kadın olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لآني أريدكِ أن تعرفي أن العمدة هي أقوى إمرأة في هذه البلدة |
Lago'ya varınca belediye başkanının atını alabilirsin. İster tavada ister kebap olarak. | Open Subtitles | عندما نصل إلى لاجو يمكنك تأخذ حصان رئيس البلدية مقليا أو مشويا |
Saat 9'dan önce belediye başkanının evinde olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكون في بيت رئيس البلدية قبل التاسعة. |
belediye başkanının ofisini bırak Indiana'daki işime geri dönmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | إنسي أمر مكتب المحافظ ، سأعود لإنديانا أقسم أراضي المراكز التجارية |
belediye başkanının, doğaüstü toplum hakkında detaylı kayıt tuttuğu söylendi. | Open Subtitles | طلبنا من العمدة السابق الاحتفاظ بسجلّ مفصّل عن مجتمع الخوارق. |
belediye başkanının bir resmini çekip gidelim. | Open Subtitles | . دعنا نصور العمدة وهو يرتدى خوذة الإطفاء الجديدة |
onca yoldan kızı tek başına kendisi indirmiş, ben de onları arabaya atıp belediye başkanının evine getirdim. | Open Subtitles | لقد احضرها بمفرده حاملا اياها طول الطريق فأخذت سيارة واحضرتها الى العمدة. |
Bu sabah belediye başkanının imzası olmadan hiç kimsenin ülkeyi terk edemeyeceği emri geldi. | Open Subtitles | هذا الصباح جاء الامر بأن لا أحد معه توقيع العمدة يمكنه ترك البلاد |
Şimdi belediye başkanının ofisindesiniz. Bu tuşu yardımcılarını çağırmak için kullanıyor. | Open Subtitles | أنتن الآن بمكتب العمدة ، هذا هو الزر الذي يستخدمه لاستعداء رئيس طاقمه |
Başka bir faili meçhul, belediye başkanının gözünde beni küçük düşürürdü. | Open Subtitles | قضية أخرى بلا حل ستجعل موقفي سيئاً أمام العمدة |
Valinin ya da belediye başkanının ne düşündüğü umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أُعيرُ إهتمام ما الذي يَعتقدة الحاكم أَو رئيس البلدية |
Valinin ya da belediye başkanının ne düşündüğü umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أُعيرُ إهتمام ما الذي يَعتقدة الحاكم أَو رئيس البلدية |
Şimdi, hepiniz belediye başkanının karısının ne kadar sinir bozucu olduğunu kabul ediyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | الان,توافقون جميعا على ذلك زوجة رئيس البلدية منزعجة للغاية؟ |
"Yargıç Stern'in seçkin siciline rağmen sorulmalı, 'belediye başkanının eski avukat ortağı olmasaydı bu mevkiye gelebilir miydi?"' | Open Subtitles | علي الرغم من سجل القاضي ستيرن الاستثنائي يجب ان نسأل هل كان سيصبح قاضيا لو لم يكن شريك رئيس البلدية سابقا؟ |
Bu, belediye başkanının da katılması gereken bir cenazeydi. | Open Subtitles | ان هذه جنازة مفتش الشرطة وكان يجب علي رئيس البلدية ان يحضر |
Scotty, belediye başkanının oğlu,... hırsızlık yapan bizler... bu işi gece yarısı yaparız. | Open Subtitles | يا ابن المحافظ أنّنا نسرق في منتصف الليل ؟ |
Doktorlara göre ölüm nedeni... belediye başkanının yemekteki faciasından kaynaklanan kalp krizi. | Open Subtitles | يقولالأطباءفيتقريرهمالرسميعنسببالوفاة. أزمة قلبية بسبب الكارثة المطبخية الأخيرة التي تعرض لها المحافظ |
Sonra birileri gazeteye belediye başkanının yolsuzluk yaptığına dair bilgi sızdırdı. | Open Subtitles | ثمّ قام شخص بالتسريب للجريدة معلومات تُورّط العُمدة في فساد. |
Buradayız çünkü kurban, belediye başkanının arkadaşıymış. | Open Subtitles | نحن هنا لأن الضحيّةَ كَانَ صديق رئيسَ البلدية. |
Güzel şehrimizin güvenliğini sağlamak gerektiğinde belediye başkanının bir planı var mıydı? | Open Subtitles | عندما اتي الوقت لضمان امن مدينتنا هل عند العمده خطه ؟ |
Bana compton belediye başkanının eşini vurduğunu söyle de... Sana inanayım | Open Subtitles | لا ، قل لي إنه قتل زوجة رئيس بلدية (كومبتون) وسأصدقك |
Tamam. Sana belediye başkanının yeniden seçilebilmek için çetelerden yardım aldığını kim söyledi? | Open Subtitles | فليكن ، من اخبرك ان الحملة الانتخابية للعمدة تلقت مساهمات من المافيا ؟ |
belediye başkanının şahsi dosyalarına girmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول الدخول على الملفات الشخصية لرئيس البلدية |
- belediye başkanının karısıyım ben. | Open Subtitles | انا زوجة رئيس البلدة. |
belediye başkanının arkadaşıyım. | Open Subtitles | أنا صديق للعُمدة. |