Gerçek ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsinin önümüzde 48 saat içinde yapılması bekliyor. | Open Subtitles | عملية التشريح تم الترتيب لها خلال 24 ساعة القادمة لتحديد سبب الوفاة الفعلى |
(2) Personel, programa uygunluklarının belirlenmesi için gözlem altında tutulacaktır. | Open Subtitles | بروتكولات المجندين: المجندون سيتم وضعهم تحت المراقبة لتحديد قابليتهم للبرنامج |
Sonra bir bakmışım ki suni teneffüs uygulanıyor ve beyin hasarımın boyutunun belirlenmesi için aceleyle hastaneye kaldırılıyorum. | TED | الشيء الثاني الذي أتذكره، أنه تم عمل تنفس صناعي لي ونقلي سريعًا إلى المستشفى لتحديد مدى خسارة وظائف الدماغ. |
Tazminatın belirlenmesi için her biri hakim önüne çıkar. | Open Subtitles | على كل منهم الظهور أمام القاضي لتحديد الضرر الذي أصابه |
Kimliğinin belirlenmesi için pek yeterli değil ama derinin içinden bir şey bulmayı başardım. | Open Subtitles | لم يكن الكثير منها قابل للاصلاح في طريقنا لتحديد الهوية ولكنني كنت قادر على ايجاد شيء من تحت الجلد |
Kimyasal değerlerin ve toksinlerin belirlenmesi için buharlaşmış kalıntıları analiz ediyor. | Open Subtitles | انها تحلل البقايا المتبخرة لتحديد الخواص الكيميائية و السموم |
Mahkeme kararına uygun olarak, Bay Thorne'un uygun bir donör olup olmadığını belirlenmesi için kan testi istenildi. | Open Subtitles | وفقاً لحكمى, بطلب اختبار دم لتحديد مناسبه سيد - ثورن |