Ve elbette, umuyoruz ki, beyindeki hastalıkların sebeplerini moleküler düzeyde belirleyebiliriz. | TED | ونأمل بالطبع، أنه وربما يمكننا أن نحدد بدقة، المشكلة الحقيقية في الدماغ على مستوى الجزيء. |
Orası şüpheli ama onun yanında gördüğün din adamının kimliğini belirleyebiliriz. | Open Subtitles | أشكّ في ذلك، لكن قد نحدد هوية رجل الدين الذي رأيته معه |
İkisi de matematiksel olarak bağlantılı olduğu için birinci parçacığın hızını belirleyebiliriz. | Open Subtitles | وبما انهما مترابطان رياضياً يمكننا ان نحدد سرعة الجزيء الاول, |
Seri numaraları alıp kurbanın kimliğini belirleyebiliriz. | Open Subtitles | سيتسنى لنا أن نحصل على رقم متسلسل ونحدد هوية الضحية بهذه الطريقة |
Ama ölüm nedenin belirleyebiliriz. | Open Subtitles | و لكن يجب ان نكون قادرين على تحديد سبب الوفاة |
Bunları kullanarak, tam yerini belirleyebiliriz. | Open Subtitles | -سوف نحدد موقعه بالظبط و بالوقت بواحدة من هذه |
Güzel. Bunu kullanarak kaza yerini belirleyebiliriz. | Open Subtitles | جيد، هذا شيء يمكننا أن نحدد عبره الموقع |
Çünkü sinyalleri izleyerek orada olup olmadığını belirleyebiliriz. | Open Subtitles | لأننا نستطيع تعقب ذلك، ونحدد مكانك هناك. |
Ve bundan dolayı, bu tableti çevirerek evrendeki en önemli şeyi belirleyebiliriz. | Open Subtitles | وهكذا ، عن طريق ترجمة هذه اللوح ينبغي أن نكون قادرين على تحديد أهم شيء في الكون |
Eğer onunla tekrar temas kurabilirsek, yerini belirleyebiliriz. | Open Subtitles | تستطيعى الاتصال به مجددا ربما نكون قادرين على تحديد مكانه |