"belirleyebilmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتحديد
        
    Yani bir saat, zaman artışını belirleyebilmek için sürekli bir devinim gerçekleştirmelidir. TED بعبارة أخرى، يجب على هذه الساعة أن تقوم ببعض العمل المتكرر لتحديد زيادات متكافئة في الوقت
    Tam yaşını belirleyebilmek için, kemikleri de hesaba katmamız gerekiyor, ama kaval kemiğine göre düşünürsek, boyu beş ile altı adım arasında. Open Subtitles نحتاج لحساب الأوستيونات لتحديد العمر لكنّ طول قصب الساق يشير إلى أنّ طول الرجل ما بين خمسة إلى ستة أقدام
    Strateji belirleyebilmek için rahat çalışma alanı gerek. Open Subtitles يجب أن تمنحني الحرية لتحديد الاستراتيجية
    Tümörün sınırlarını belirleyebilmek için flörışımalı boya vereceğim. Open Subtitles لهذا سوف أستعمل صبغاً فلوريسينياً لتحديد كل حدود الورم
    Değişiklikleri belirleyebilmek için ultrason kullanacağım. Open Subtitles سأضطر لاستخدام الموجات الصوتية لتحديد التغيرات
    Ne yazık ki kanamanın yerini belirleyebilmek için boğazından aşağı inmesi gerekiyor. Open Subtitles لسوء الحظ, سوف يتم وضعها أسفل الحلق لتحديد مصدر هذه الدماء
    Beden tipini belirleyebilmek için hacmini ölçeceğim. Open Subtitles سأقيس كمية الدهن لتحديد نوعية الجسم
    Cesedin üzerinde buldum ve kimlik belirleyebilmek için kesit aldım ki biraz yazık oldu, çünkü hâlâ ekilebilir durumdaydı. Open Subtitles وجدتها على الجثة وقمت بمقطع عرضي لتحديد هويتها... وذلك مؤسف لأنّها على الأرجح كانت ما تزال صالحة.
    Bugün Baltimore Sun'a yollanan resimdeki vatandaşımızın yerini ve kimliğini belirleyebilmek için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Open Subtitles نحن نبذل ما بوسعنا لتحديد هوية ومكان الضحية الظاهر في الصور المُرسَلة اليوم لصحيفة الـ(صن) البالتمورية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more