Bir eğlence programı olsaydı Bella'nın bahisçi kaybetmesi içten bile değil. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو المعرض، انها لا عجب المقامرون فقدان بيلا. |
Bence Mithat, Bella'nın yaşlı bir adam tarafından ayartıldığını öğrendi. | Open Subtitles | أعتقد أن ميتات علم بأن بيلا أغواها شخص كبير بالسن |
Rikku'nun dediği gibi Bella'nın Ateş kristali olurdu. | TED | وستملك بيلا بلورة النار، كما يقول ريكو. |
Fakat Bella'nın, Hava kristaline sahip Jonah hakkında yalan söylemesi gerekirdi. | TED | ولكن حينها ستكون بيلا تكذب عن جونا بامتلاكه بلورة الهواء. |
Bu Bella'nın onun hakkında yalan söylediği anlamına geliyor, bu yüzden Ateş veya Hava onda olmalı. | TED | وهذا يعني أن بيلا كانت تكذب عنه، لذلك يجب أن يكون لديها إما النار أو الهواء. |
Bu Bella'nın Ateş kristali ve Sumi'nin de Hava'yı aldığı anlamına gelir. | TED | مما يعني أن بيلا تملك بلورةَ النار وسومي الهواء. |
Hayır, biliyorsun, Bella'nın gerçek olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | لا , كما تري , أنا أعلم بيلا لم تكن حقاً شخصية |
ama Bella'nın narin parmaklarını sırtımda hissedebiliyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك أستطيع أن أشعر بأصابع بيلا الرقيقة على ظهري. |
35. Cadde'deki Bella'nın Pizzacısında olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انت واثق بانك لم تكن في مطعم بيلا للبيتزا في الشارع رقم 35 |
Ondan sonra uzaklardan gelen Bella'nın bağırışını işittim. | Open Subtitles | و بعد ذلك سمعت صوتا كما لو كان آتيا من بعيد , كان خوار بيلا |
Hey, 30 yıl sonra Bella'nın ne gibi görünecek hiç düşündün mü? | Open Subtitles | مهلا، هل فكرت يوما أي نوع من شكل بيلا سيصبح في بعد 30 عاما؟ |
Bella'nın burayı bilmediğini söylüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لذا أنت تقول أن بيلا لا تعرف شئ عن هذا المكان |
Bu arada, eve gidip Bella'nın evde olmasına karşın kurşun geçirmez yeleğini giyip kimseyle konuşmamamını istiyorum. | Open Subtitles | . فى الوقت الحالى , يجب عليك الذهاب للمنزل . فقط إرتدى سترتك , فى حالة إذا كانت بيلا محيطة بك . ولا تتحدث مع أى شخص |
Tam olarak değil ancak Bella'nın bu yaz ameliyat olmuştu. | Open Subtitles | ليس بالتحديد لكن بيلا خضعت للجراحه خلال الصيف |
Gülümsediğinde Bella'nın eşeğe benzediğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأن بيلا تبدو مثل قردٍ عندما تبتسم؟ |
Yıllarımı Bella'nın evden çıktığı zamanki yol güzergahını hayal etmeye çalışarak harcadım. | Open Subtitles | استغرقت السَنَواتَ أحاولُ أن اتَخَيُّل... طريق بيلا مِنْ البيتِ. |
Yıllar boyunca Bella'nın yalnızlığını paylaşmam için yalvardığını sandım. | Open Subtitles | طِوال السَنَوات شَعرتُ أن بيلا تَستعطفُني... مَلأتْ بوحدتِها... |
O bir buluşma değil baba. Bella'nın ruhu için savaşıyorlar. | Open Subtitles | , "أنه ليس موعد يا "أبي . "هم يتقاتلوا لأجل روح "بيلا |
11 Ocak'ta Bella'nın biraz kanaması oldu. | Open Subtitles | في 11 يناير كانت بيلا تنزف قليلا |
Bella'nın durumunda insan faktörü de olmadığına göre ona bir insandan gelemeyecek şeyler söylersem onu tuzağa düşürebilirim. | Open Subtitles | "والآن في حالة "بيلا نعلم أنه لا يوجد انسان في المعادلة وأن تمكنت خداعها في الأجابة |