"belli bir şekilde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بطريقة معينة
        
    • محدد على
        
    Ama belli bir şekilde birleştiğinde, hala üç boyutlu görünen bir şey yaratabilirler, varolabilirmiş gibi. TED لكنها مجمعة بطريقة معينة لتشكل ما يبدو وكأنه ثلاثي الأبعاد وكأنه محتمل الوجود
    Başka bir ifadeyle, araştırmalar OKB'li hastaların beyinlerinin gerçekten de belli bir şekilde davranmaya programlı olduğunu gösteriyor. TED بعبارة أخرى ، تشير الأبحاث إلى أن أدمغة المصابين باضطراب الوسواس القهري في الحقيقة مثبتة لتتصرف بطريقة معينة.
    Bir ev, insanların kesinkes hakkı olduğuna inandığımız bir şeydir, tabii kişi fakir değilse ve ev belli bir mahallede, belli bir şekilde inşa edilmemişse. TED نحن نؤمن أن البيت هو شيء للشخص الحق المطلق فيه، إلا إذا كان الشخص فقيراً وقد تم بناء المنزل بطريقة معينة وفي حي معين.
    Kurbanın hareketine göre belli bir şekilde düşerler. Open Subtitles إنها تسقط بطريقة معينة تعتمد على حركة الضحية
    Bu kesinlikle geçerli ve belli bir şekilde halkın sağlığını ve güvenliğini tehdit ediyor. Open Subtitles حسنًا، هذا بالتأكيد يقع تحت بند ما نسميه خطر أساسي و محدد على الصحة و الأمن العام
    Bazen insanlar belli bir şekilde davranırlar çünkü buna sebep olan başka bir şey vardır. Open Subtitles أحيانأً يتصرف الناس بطريقة معينة بسبب شيء آخر يحدث في الخفاء
    Halımın belli bir şekilde süpürülmesi gerekiyor yoksa... Open Subtitles إنها لن تفعل ذلك على أي حال, أنت ستقومين بسد الفراغ لسجادتي بالتأكيد بطريقة معينة
    Sana belli bir şekilde bakıyorlar ve sonra aniden, aklına koruyucu annenin duvarlara siyah kalemle yazı yazdığın için sana diş fırçasıyla zorla tuvaleti temizletmesi geliyor. Open Subtitles انهم ينظرون لك بطريقة معينة و ثم فجأة لديك ذكرى عن والدتك بالتبنى تُجبرك على تنظيف المرحاض بفرشة أسنان
    Seni bekliyorum Kendini idare etmek Bu dünyada belli bir şekilde. Open Subtitles أتوقع منك أن تدير نفسك بطريقة معينة في هذا العالم.
    belli bir şekilde... bu sevdiğinize müthiş bir zevk verir. Open Subtitles .... بطريقة معينة فإنها سوف تؤدى إلى احساس عظيم بالمتعة لشريكك فى الحب
    Hayatım boyunca, herkes beni daima belli bir şekilde tanıdı. Open Subtitles طيلة حياتي رآني الجميع بطريقة معينة
    Işığın belli bir şekilde vurduğu bir yer. Open Subtitles في مكان ما ، ضوء يُضيء بطريقة معينة
    Onlara belli bir şekilde yaklaşman gerek. Open Subtitles الناس الأغنياء - يكون التعامل معهم بطريقة معينة.
    - Vincent, ben filmlerimi belli bir şekilde yaparım. Open Subtitles -أقوم بأفلامي بطريقة معينة
    Bu kesinlikle geçerli ve belli bir şekilde halkın sağlığını ve güvenliğini tehdit ediyor. Open Subtitles حسنًا، هذا بالتأكيد يقع تحت بند ما نسميه خطر أساسي و محدد على الصحة و الأمن العام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more