"belsoğukluğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • السيلان
        
    • سيلان
        
    • بالسيلان
        
    • يصفق
        
    belsoğukluğu iyileştirilebilen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan, değil mi? Open Subtitles السيلان هو أخف مرض من الأمراض التي تنتقل عن طريق الجنس، أليس كذلك؟
    Testleri yapmadan belsoğukluğu olup olmadığını anlayamam. Open Subtitles لن أعرف إن كنتي تعانين من السيلان إلا إن قمت بعمل فحص شامل
    belsoğukluğu, RJ'deki ekstra eklem sıvısını açıklar. Open Subtitles السيلان يُفسر السوائل الزائدة التي في مفاصلة
    İsmi, aptal herif. Guarnere, Gonorrhea (=Belsoğukluğu) anladın mı? Open Subtitles ألمّح إلى اسمه يا غبي غارنير ، سيلان ، هل فهمت ؟
    Evet, sanırım belsoğukluğu olan biri steroid kullanan birini korumak istiyor. Open Subtitles اعتقد أن واحداً منهم به سيلان يحاول أن يحمي اخر يتعاطى المنشطات
    belsoğukluğu olur ya da kasık biti çıkar sanmıştım en fazla. Open Subtitles خلت أنني قد أصاب بالسيلان أو أحد تلك الأمراض المريعة المنتشرة.
    Biriniz steroid kullanıyor, diğeri de belsoğukluğu tedavisi görüyor. Open Subtitles احدكم يتعاطى المنشطات والأخر يصفق له
    Belki de yeni bir çeşit belsoğukluğu vardı derim. Open Subtitles ربما سأقول انه مرض السيلان الجديد الخارق
    Ona aynı anda frengi ya da belsoğukluğu bulaştırabilirdi. - Birinize ihtiyacım var. Open Subtitles ربما أيضاً أصابته بالزهري أو السيلان
    Bende kesin belsoğukluğu var... Open Subtitles أنا متأكدة جداً بأني أعاني من السيلان
    Onun sadece belsoğukluğu var, sandık. Open Subtitles كنا نعتقد أنها تعاني من السيلان
    Genellikle, belsoğukluğu tedavisinde kullanılır. Open Subtitles معظمها استخدمت في معالجة السيلان
    Sana, eve belsoğukluğu ile döneceğini söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكِ أنه سيرجع الى المنزل "مصاب بمرض "السيلان
    - "Times"'ın dediği saçmalıkların çoğu amip, belsoğukluğu ve hepatit. Open Subtitles الكثير من القذارات التي تحدثت عنها "التايمز".. الأميبيا, السيلان, التهاب الكبد.
    Bir süre daha sisteminde belsoğukluğu olacak. Open Subtitles سيكون السيلان بجسدك لفترة
    Sende belsoğukluğu yok. Open Subtitles أنت لا تعانين من السيلان
    Burada belsoğukluğu kadar hoş karşılanıyorsunuz. Open Subtitles أنت مرحب هنا كما حالة مرض سيلان يمكنك شق طريقك كالدودة
    House, hala sisteminde önemli miktarda belsoğukluğu var. Open Subtitles هاوس)، لازال بها سيلان بجسدها)
    Bana da birazcık belsoğukluğu bulaşmış. Evde birkaç gün dinlenirsem kendime gelirim. Open Subtitles أظنني مصاباً بالسيلان أظن أنه يجب أن أمكث بالمنزل لأيام
    İki sene önce bir belsoğukluğu durumum olmuştu. Open Subtitles لقد أُصبت بالسيلان من عامين مضوا.
    Şey, belsoğukluğu... Open Subtitles اُصبت بالسيلان.
    Steroidli biri, steroidten endişelenebilirdi belsoğukluğu olan biri, Eddie bu sen oluyorsun, endişelenmezdi. Open Subtitles جيد ، الرجل الذي يتعاطى المنشطات قلق بشأنها أما الرجل الذي يصفق له لم يقلق وهو أنت يا (ايدي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more