| Ben gençken babamı cennete yolladım. | Open Subtitles | ، عندما كنت صغيراً ، أرسلت أبي إلى السماء |
| Öğretmenlerim Ben gençken beni sürekli azarlarlardı. | Open Subtitles | أساتذتي تسببوا لي بعدة مشاكل عندما كنت صغيراً |
| Ben gençken, tek hayalim uçmaktı. | Open Subtitles | عندما كنت شاباً , كل أحلامي كانت عن الطيران |
| Ben gençken insanları bu başbakan gibi sahiplenen başbakanları çalışmıştık. | Open Subtitles | عندما كنت شابة. درسنا رؤساء يمتلكون أشخاصاً مثل رئيسنا هذا. |
| Ben gençken büyükbaban da beni böyle kamp yerlerine getirirdi. | Open Subtitles | جدك اعتاد علي أخذي لنفس نوع المخيم عندما كنت صغيرا |
| Ben gençken 3 hafta falan çalışmıştım. | Open Subtitles | لفد عملتُ عليه لقرابة 3 أسابيع عندما كنتُ صغيراً. |
| Çocuk partileri gibi şeylerde... Ben gençken, lisede öğretmenken... | Open Subtitles | حفلات الأطفال شئ من هذا القبيل عندما كنت أصغر عدما كنت ادرس فى المدرسة الثانوية |
| Ben gençken benimle ilgili tüm kararları ailem verdi. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة بالسن قراراتى كانت كلها يتم أتخاذها عن طريق أهلى |
| Ben gençken senin kulübenin dışındaki ormanın içinde beklerdim ve sen dışarı çıktığında sana taş atardım sonra da saklanırdım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً كنت دائماً أختبئ داخل الغابة عندما أهرب من منزلي وعندما جئت إلينا |
| Ben gençken beni eve kapatan korkunç alerjilerden mustariptim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً عانيت من الحساسية المريعة التي أبقتني بالمنزل |
| Ben gençken çıkmak çok daha basitti. | Open Subtitles | لقد كان المواعده اسهل عندما كنت صغيراً |
| Biliyor musun Ursula, Ben gençken kral olmanın, her sabah savaşlara gitmekten, öğleleri toplanan altınları saymaktan geceleriyse kadınlarla yatmaktan ibaret olduğunu sanırdım.. | Open Subtitles | وصغيرة جداً تعلمين أورسلا عندما كنت شاباً كنت أتمنى بأن أكون ملك كل يوم |
| Ben gençken buralarda böyle şeyler olmazdı. | Open Subtitles | أشياء كهذه لا تحدث أيامنا عندما كنت شاباً |
| Ben gençken, şirin bir dereydi. | Open Subtitles | عندما كنت شاباً كان الماء يتدفق فيه |
| Ben gençken üvey annem çok şanslı olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | عندما كنت شابة ، أخبرتني زوجة أبي أنني كنت محظوظة جداً |
| Ben gençken aile çiftçiliği suç değildi. | Open Subtitles | عندما كنت شابة العوائل المزارعة لم تكن جريمة |
| Biz gençken. Yani Ben gençken. | Open Subtitles | عندما كنّا شباب تعرف، عندما كنت شابة |
| Ben gençken Londra'da konserler verirdik ve bu konserlerin bazıları videoya alınmıştı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كنا نلعب في لندن قمنا بتسجيل بعض العروض هناك |
| - Ben gençken, burası oturma odasıydı. - Merhaba, bay Oakley. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كنا نجلس فى قاعة الاستقبال- مرحبا مستر اوكلى- |
| O rüyayı görecek adam değilim ben, gençken görebilirdim. | Open Subtitles | انا لست الر جل الذي حلمت به عندما كنت صغيرا |
| Babam, Ben gençken öldü, ben de onun içi aynı şeyleri düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد مات والدي عندما كنتُ صغيراً وأعلمُ أنَّني قد شعرتُ بنفسِ الشعورِ ناحيته |
| - Bir zamanlar, biz gençken. - Ben gençken. | Open Subtitles | ...في احدى المرات، عندما كنا صغاراً - عندما كنتُ صغيراً - |
| Ben gençken 30'uma geldiğimde, kendimi evli, çocuk sahibi ve kariyer edinmiş biri olarak hayal ediyordum. | Open Subtitles | عندما كنت أصغر بكثير إعتقدت أني سأتزوج أنجب أطفالاً، كما تعرف عندما أصبح في الـ30 |
| Ben gençken ailem Suudi Arabistan'da yaşardı. | Open Subtitles | كانت عائلتى تقيم بالمملكة السعودية عندما كنت صغيرة |
| Annenle Ben gençken seyahate çıkmayı çok severdik. | Open Subtitles | عندما كنا شباب أنا و أمك و اشتقت للسفر |
| Neredeyse benim kadar güzel, Ben gençken. | Open Subtitles | جميله مثلي عندما كنت صغيره لا نصدقكي يا مرأه |