| Yani... Ben konuşurken, dikkatini veremiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تنتبه عندما أتكلم ؟ |
| Ben konuşurken dinlemiyorsun bile. | Open Subtitles | أنت لاتصغي عندما أتكلم معك |
| Ben konuşurken konuşmak yok. | Open Subtitles | .. والحديث ممنوع ! بينما أتحدّث |
| Ben konuşurken konuşmayı kes. | Open Subtitles | تعلمون ما يمكننا أن نفعله؟ عندما أتحدث. توقف عن الحديث |
| Ben konuşurken başka tarafa dönmedin sayıyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أنت لا تدير ظهرك لي عندما أتحدث إليك |
| Makineler bir ordu oluşturdular Ve Ben konuşurken bu ordu şehrimize Gittikçe yaklaşıyor. | Open Subtitles | لقد كونت الالات جيشا ً، وبينما أنا أتكلم هذا الجيش يقترب أكثر الى بيتنا |
| Makineler bir ordu oluşturdular ve Ben konuşurken... | Open Subtitles | لقد كونت الالات جيشا ً، وبينما أنا أتكلم |
| Ben konuşurken senin aklın nerede? | Open Subtitles | ما الذي كنت أقصده عندما كنت أتكلم ؟ |
| Ben konuşurken sözümü kesme. | Open Subtitles | لا تقاطعيني عندما أتكلم. |
| Mesela Ben konuşurken Frankey, sen susacaksın. | Open Subtitles | مثلا عندما أتكلم أنت يا (فرنكي) لاتتكلم |
| - Ben konuşurken çeneni kapat! | Open Subtitles | -اخرس عندما أتكلم |
| Ben konuşurken dinlemen gerekiyor küçük hanım, anlıyor musun beni? | Open Subtitles | استمعي عندما أتحدث لك ايتها الشابة, هل تسمعيني؟ |
| Şu anda Ben konuşurken -- (Alkış) -- ses, hareketli titreşim desenlerine dönüşüyor. | TED | عندما أتحدث -- (تصفيق) -- يتم ترجمة الصوت إلى نمط ديناميكي من الاهتزاز |
| Ben konuşurken titremiyor musunuz, efendim? | Open Subtitles | هل أنت مرتعد عندما أتحدث , يا سيدي؟ |
| So- - Sorun Ben konuşurken telefonun çalması. | Open Subtitles | المشكلة هي أن الحلقات الهاتف حتى عندما أنا أتكلم على ذلك، |
| Ben konuşurken sözümü kesme. Tekrar çalıştırmalıyım. | Open Subtitles | أخرس ايها العقيد أنا أتكلم الأن |