| Ben de, ben söyledim, dedim. Uydudan bilgileri yanlış okuduğumu, ekibin yakında olduğunu sandığımı söyledim. | Open Subtitles | أنا قلت أنى أخبرتك هذا,ولكن الاشاره انقطعت |
| Ben bahsettim, ben söyledim. | Open Subtitles | أنا فعلت، أنا قلت لك أنا قلت أنه داء الكلب |
| Buradaki adam var ya. Burayı nasıl bulacağını ben söyledim. | Open Subtitles | أنا أخبرته كيف لإيجاد هذا المكان. |
| Aramasını ben söyledim Sasha. Endişelenmiştik. | Open Subtitles | أنا طلبت منها أن تتصل بساشا لقد كنا قلقين |
| - ben söyledim. - Lütfen ona kapatmasını söyler misin? | Open Subtitles | أنا فعلت - هلا أخبرتيه بأن يغلق الخط من فضلكِ ؟ |
| Önce ben söyledim seni çirkin fahişe. | Open Subtitles | أنا قلتها أوَلاً، أيتها الكحبة الكوَادة المشعرة |
| Korna çalmasını ben söyledim, çünkü sizin karşılaşmanıza henüz hazır değilim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يضرب البوق لأنني لم أكن واثقة، إذا كان بوسعي عبور التيار الآن أم لا. |
| ben söyledim, az önce. | Open Subtitles | أنا قلت هذا الأن كنتُ تريد أن تنفخ بوجهي؟ أنا أسفة |
| ben söyledim, sen kabul ettin. | Open Subtitles | أنا لا افرض ابداً . أنا قلت وأنتِ وافقتي |
| Hey, onu ben söyledim. Ben Lisa Simpson'ım. | Open Subtitles | أنا قلت هذا، اسمي ليسا سيمبسون |
| Kahretsin! Ona gelebileceğini ben söyledim. | Open Subtitles | تبا ، أنا أخبرته أن يستطيع القدوم |
| Ona gerçeği ben söyledim. | Open Subtitles | أنا أخبرته الحقيقة |
| Hepsi benim hatam. Bunu yapmasını ben söyledim. | Open Subtitles | هذا كله خطئى أنا أخبرته بذلك |
| Böyle giyinmesini ben söyledim. Takım elbiseli adamlar, beni heyecanladırıyor. Cinayet masası dedektifi olacak olman çok havalı ya. | Open Subtitles | أنا طلبت منه ارتدائها بدلات الرجال تثيرني رائع أنك ستصبح محقق جنائي |
| Hayır, bunu ben söyledim. | Open Subtitles | لا، أنا فعلت ذلك |
| İlk ben söyledim. | Open Subtitles | أنا قلتها أولاً. |
| Beni buraya getirmesini ben söyledim. Tartışmak istediğim bir mesele var. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يأتى بى إلى هنا لمناقشة بعض الأعمال |
| Ona bedeli ne olursa olsun, seni geri getirmesini ben söyledim. | Open Subtitles | انا اخبرته ان يعيدك مهما كان الثمن |
| Traive'e sizi show için tutmasını ben söyledim. | Open Subtitles | ؟ حسنا , أنا أخبرت ترايف ان يوظفكما لليوم |
| Siz hiçbir şeyi ödemediniz. Menekşelerle dekore etmesini ben söyledim. | Open Subtitles | أنتي لم تدفعي لأي شي, أنا أخبرتها أن تقوم بالتزيين بالزهور البنفسجية |
| - Çok uzun bir hikaye. - ben söyledim. | Open Subtitles | انها فقط قصة طويلة أنا أخبرتهم |
| Nereye bakmaları gerektiğini ben söyledim. | Open Subtitles | - لقد كنت أنا من أخبرت الشرطة بالبحث هنا. |
| Onlara portakal kasaları yerine sigara kutuları koymalarını ben söyledim | Open Subtitles | كنت أحد الذين قال لهم استخدام علب السيجار بدلاً من صناديق البرتقال |
| ben söyledim trene binmesini. | Open Subtitles | أنا من أخبرته أن يستقلّ القطار |
| Neyse, fark etmez. ben söyledim ya. | Open Subtitles | لا تهتمي, طالما أنا من قال |
| - Hayır, geçen hafta aradığında ben söyledim. | Open Subtitles | لا ،لقد أخبرته حينما هاتفنى الاسبوع الماضى |