"ben yokken" - Translation from Turkish to Arabic

    • أثناء غيابي
        
    • في غيابي
        
    • بينما أنا غائب
        
    • وأنا غائب
        
    • عندما أذهب
        
    • بينما كنت
        
    • عندما رحلت
        
    • عندما لا أكون
        
    • غيابي أخذ
        
    • فترة غيابي
        
    • عندما أرحل
        
    • عندما اذهب
        
    • حينما كنت
        
    • ريثما أعود
        
    • بينما أذهب
        
    "Sana yeni bir eldiven aldım. Ben yokken beyzbol çalış. Open Subtitles أحضرت لك قفازاً جديداً تدرب على رمي الكرة أثناء غيابي
    Ben yokken senin peşini bırakmayan tüm o kadınlardan nefret ediyorum. Open Subtitles انني أكره كل تلك النساء اللاتي يطاردنك أثناء غيابي
    Bakıyorum da Ben yokken bayağı eğlenmişsin. Open Subtitles أرى بأنّك قضيت وقتاً ممتعاً أثناء غيابي.
    Bu gemi Ben yokken, benim liderliğimde olduğundan çok daha iyi işlemiş. Open Subtitles سار هذا الفريق بشكل أفضل في غيابي مما كان عليه تحت قيادتي.
    Ben yokken dükkana göz kulak ol Beamish. Open Subtitles أبق عينك على المخزن، تقريبا شعاع، بينما أنا غائب.
    Ben yokken işlerle ilgilenmesi için birkaç memur göndersinler. Open Subtitles وأطلب أن يرسلوا بضع نُواب لمراقبة المكان وأنا غائب
    Sanırım Ben yokken birbirinizi çok sık görmüşsünüzdür. Open Subtitles هل أفهم أنكما تواعدتما كثيراً أثناء غيابي
    ve Ben yokken, bana sadık kalacaksın. Open Subtitles و أريدك وعداً منكِ أنكِ ستكوني مخلصة أثناء غيابي
    Ona Ben yokken senin arayıp aramadığını sordum, o da aramadığını söyledi. Open Subtitles سألته إذا اتصلت به أثناء غيابي وقال إنك لم تتصل
    Ben yokken bu konuda konuşabileceğin birini bulacağına söz vermelisin. Open Subtitles أنك ستجد شخصاً تتحدث إليه عن هذا أثناء غيابي
    Hank sana, Ben yokken, Charlie'nin tuhaf boklar karıştırdığından falan bahsetti mi? Open Subtitles هل قال هانك لك شيئاً حول تعرض تشارلي لأي ترهات أثناء غيابي ؟
    Anneannesi olduğunuzu ve Ben yokken onunla ilgileneceğinizi söyledim. Open Subtitles أخبرتُه بأنّك جدّته وبأنّكِ سترعينه أثناء غيابي وبأنّني سأعود عمّا قريب
    Bak, bu gece İsviçre'ye gidiyorum, ama Ben yokken burada kalabilirsin. Open Subtitles و الآن اسمعني, إنني ذاهب إلى سويسرا الليلة و لكن يمكنك البقاء أثناء غيابي
    Her koşulda, karar vermek için... Ben yokken, tartışmalısınız. Open Subtitles على أي حال، يجب أن تناقشي الموضوع في غيابي
    Benim pisiciğim nasılmış. Ben yokken uslu durdun mu bakayım. Open Subtitles أهلاً جيلي بينز كيف حال قطي الجميل هل كنت قطاً جيداً في غيابي
    Hey çocuklar,koşuya gidiyorum,Ben yokken Marion'a arkadaşlık yapar mısınız? Open Subtitles شباب، سأذهب للركض إفعلوا لي معروفاً وأبقوا مارين بصحبتكم في غيابي
    20 dakika. Ben yokken bana el dağıtmayın. Open Subtitles 20دقيقة , ولا دكتور ولا أى أيدى لى بينما أنا غائب
    Ben yokken bu yeri düzenli tutamıyor musuz? Open Subtitles ألم يكن باستطاعتك الإبقاء على المكان منظماً وأنا غائب ؟
    Ben yokken Başkomutan Vekili olmanı istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تأخذ منصب مساعد فوهرير عندما أذهب
    Ben yokken neler yaptın? Open Subtitles إذاً ، ماذا فعلتِ بينما كنت غير موجوداً ؟
    Ben yokken listenin bayasını halletmişsin. Open Subtitles أنجزوا العديد من قائمة مهامك عندما رحلت عنكِ
    benim oğlumu kendinizin olarak göreceksiniz ve Ben yokken onu koruyacaksınız. TED يوماً ما سترون ابني كأبنكم وستحموه عندما لا أكون هناك.
    Ben yokken Marcel istediğim her şeyi elde etti. Open Subtitles وفي غيابي أخذ (مارسل) كلّ شيء وددته" "وأودّ استعادته
    Ben yokken hormonları azmamış birine kaçmaya kalkma tamam mı? Open Subtitles فقط لا تهجرني من أجل إمرأة اقل تعرضا للتغيرات الهرمونية في فترة غيابي, اتفقنا؟
    Ben yokken evin erkeği sensin Anladın mı? Open Subtitles عندما أرحل, أنت ستكون أنت رجل البيت مفهوم؟
    Ben yokken bu evde yalnız kalmanı istemiyorum Open Subtitles لا أريدك أن تكوني وحدك في المنزل عندما اذهب
    - Ben yokken belirtisi var mıydı bunun? Open Subtitles هل رأيت أية اشارات لهذا حينما كنت مغادرة؟
    Matty, Ben yokken kaleyi koru. Open Subtitles - ماتي، أهتم بالمكان ريثما أعود
    Ben yokken o zavallı soytarıya ateş ettiğinde aslında neye nişan aldığını düşünmeni istiyorum. Open Subtitles الآن, بينما أذهب ما أريدك أن تفعله هو أن تفكر ماهو الشيء الذي أرتده حقا عندما صوبت على ذلك المهرج البائس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more