"benden daha iyi bir" - Translation from Turkish to Arabic

• أفضل مني
• افضل مني
• أفضل منى
• أفضل منّي

benden daha iyi bir okula gitmişsin. Daha yüksek notlar almışsın.
ذهبت إذاً إلى جامعة أفضل مني وحصلت على تقديرات أعلى مني

Gerçek şu ki her halükârda benden daha iyi bir şoför.
في الحقيقه هي أفضل مني بكثير في القياده على أي حال

Biliyor musun, sen benden daha iyi bir insansın, çünkü, hoş değil belki ama ben acayip sinir olurdum.
,هل تعلم بانك شخص افضل مني لأني أكره أن أقول الاشياء أنا أغضب فحسب

benden daha iyi bir rol modele ihtiyacı olabilir ama o daha iyi rol model sen değilsin.
تحتاج الى قدوة افضل مني لكن بالتاكيد ليس انتي

Bildiğim tek şey benden daha iyi bir avukata ihtiyacın olduğu.
أنا محامى جيد كفاية لأعرف انك تحتاج محامى أفضل منى

Hayatın boyunca dünyada benden daha iyi bir baba bulamazsın.
لن تجدى أبا أفضل منى فى حياتك كلها.

Bunu saklamak istersin diye düşündüm. Hem sen benden daha iyi bir nişancısın nasılsa.
ظننتُ أنّك قد ترغبين بهذه فأنت قنّاصة أفضل منّي على كلّ حال

Şimdi, senin asıl amacın buraya gelip benden daha iyi bir insan olduğunu kanıtlamak mı?
ربّاه. الآن ستثبت أنّك رجل أفضل منّي أيضاً؟

benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma.
وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا

Hayır. Çünkü senin benden daha iyi bir doktor olma şansın yok.
لا ، لإنه لا توجد فرصة في أن تكون طبيباً أفضل مني

- Aslında, benden daha iyi bir Buzz'sın. - Şu kısacık kollarıma baksana!
فى الحقيقة انت تتحكم بباز أفضل مني لكن انظر الى يدى الصغيرتين

benden daha iyi bir adamsın... sana bunu yapan insan için kendini ortaya çıkarıyorsun.
أنت رجل أفضل مني تبعد نفسك عن الإنتقام من الرجل الذي فعل هذا بك

benden daha iyi bir okula gitmişsin. Daha yüksek notlar almışsın.
ذهبت إذاً إلى جامعة أفضل مني و حصلت على تقديرات أعلى مني

Kör bir adam bile onu güzel bulmazdı ama benden daha iyi bir adamı hak ediyordu.
حتى الرجل الاعمى لن يظنها جميلة ولكنها تستحق افضل مني

Gördün mü? Bir centilmen. benden daha iyi bir erkek.
حسناً ، هذا الدليل رجل محترم ، افضل مني

benden daha iyi bir atış yapıp yapamayacağını deneyerek tüm bu insanların hayatını tehlikeye mi atmak istiyorsun?
... تريد المخاطرة بحياة كل اولائك الناس اتعتقد بأن تُجيد التصويب افضل مني ؟

Bu kasabanın gururunu kurtarmak için benden daha iyi bir oyuncu bulamazsınız.
... لن تجد لاعب آخر أفضل منى ... لكى تنقذ احترام هذه المدينة ...

Bu adam benden daha iyi bir dövüşçü.
هذا الرجل مقاتل أفضل منى

Aklımda yer eden o anılar benden daha iyi bir Olivia'ya ait.
هذه الذكريات التي أختبرها، مصدرها نسخةٌ أفضل منّي.

Benim gölgem benden daha iyi bir hayat sürüyor o yüzden eğer o ölümsüzlüğü almazsam ondan temelli kurtulmak zorunda kalabilirim.
صنيعة ظلّي تنعم بحياة أفضل منّي لذا إن لم أحظَ بالخلود فسأقتلها

Asla benden daha iyi bir çocuk yapamayacağını biliyordu da ondan.
لأنّها كانت تعلم أنّها لن تنجب أفضل منّي.