| Tanrı bilir, o kadar azmışsın ki kendini tutamıyorsun, Benedict. | Open Subtitles | يعلم الله أنني أواجه صعوبة في السيطرة عليك ، بينيديكت |
| Philip'le Harvich'in arka kapısında buluşacağız eski dostumuz Friar Benedict her şeyi ayarladı. | Open Subtitles | نحن سنقابل فيليب في الخلف باب هارويتش راهب بنيديكت صديقي القديم رتب كل |
| Siz de emin olun ki Bay Benedict, bu konudaki cömertliğiniz gözardı edilmeyecek. | Open Subtitles | استطيع ان اطمئنك سيد بيندكت ان كرمك في هذه المسأله لن يذهب سُدى |
| Benedict daha fazla bizimle birlikte olmayacak. | Open Subtitles | بنديكت السادس عشر لن يكون معنا لفترة أطول |
| Ben bir keşişim. Aziz Benedict! Aziz Benedict! | Open Subtitles | أنا راهب ، القديس بينديكت ، القديس بينديكت |
| - Benedict Anderson'un kimlik hakkında ne dediğini biliyor musun? | Open Subtitles | -أجل أجل. أتعرفين ما الذي يقوله بينيدكت أندرسون عن الهوية؟ |
| Bayan Benedict, AIDS'e nasıl yakalandınız? | Open Subtitles | آنسة ، بيندكيت كيف حصلت على الإيدز ؟ |
| 200'ün üzerinde ödenmemiş park cezanız çıktı bay Benedict. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على ما يزيد على 200 تذكرة وقوف للسيارات ، سيد بينيديكت |
| Yangını Vince Benedict çıkardı ama kaza süsü verdik. | Open Subtitles | فينس بينيديكت بدأه ، نتمنى أن يكون عن طريق الصدفة |
| Şimdi şu çok özel insanı nerede bulabilirim... ..Bay Vincent Benedict'i ? | Open Subtitles | الآن ، أين سأجد هذا الشخص المميز جداً السيد : فنسنت بينيديكت ؟ |
| Bayan Benedict, walsh Ulmer Brahm için çalıştınız. | Open Subtitles | الآنسة ، بنيديكت عَملتِ مع ألمار و إبراهام |
| Bu oda çok güzel. Benedict Kanyonunu görüyor. Bu... | Open Subtitles | الآن، هذه الغرفةِ جميلة نظرة كاملة لوادي بنيديكت |
| - Batı Amerika'nın lanet İngilizlere teslim olmasına neden olan Benedict Arnold mı? | Open Subtitles | نفس بنيديكت آرنولد الذي خطط لتسليم المنطقة الغربية إلى البريطانيين المكروهين؟ |
| Sizlerin Terry Benedict'e ne garezi var? | Open Subtitles | انتم يا رفاق ماذا لديكم ضد تيري بيندكت ؟ |
| Terry Benedict'i soyacaksanız sunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | ان كنت ستسرقوا من تيري بيندكت ، فيجب ان تعلموا |
| Benedict olan biteni öğrenmeyi seviyor. Kontrolde olmayı da. | Open Subtitles | بيندكت يحب ان يكون على علم بكل ما يحدث ليبقي مُسيطر |
| - Ah, Bayan James Langdon. Benim adım Thad Benedict. | Open Subtitles | آه، سيدة جيمس لانغدون ثاد بنديكت هو إسمي |
| Benedict Kanyonu'nda ters dönen bir araç ve ağır yaralılar var. | Open Subtitles | الدوريات الميدانية: انتقلوا للحادث في بنديكت كانيون السيارةانقلبتوركابهاجرحى.. |
| Benedict Kanyonu'ndaki kazadan hatırlıyorsunuzdur Lou'yu. | Open Subtitles | أنتم تتذكرون لو من مقطع حادثة بينديكت كانيون |
| Beekman Place'den Kaliforniya'daki Benedict Kanyonuna kadar. | Open Subtitles | من مدينة بيكمان ، حتى بينديكت كانيون في كاليفورنيا |
| Bir tane daha şişirme Vegas efsanesi Terry Benedict hakkında bir şey okursam kendi dergimi almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | اذا سمعت كلمة المركز الاول أو أسطورة فيجاس او بينيدكت ثانية سأضطر لشراء مجلة خاصة بي |
| Bu acı verici bir şey "Benedict İşi" demeye karar vermiştik. | Open Subtitles | انه شيئ محزن تعرف لماذا؟ لانه يبدو اننا جميعا وافقنا ان نسميها مهمه "بيندكيت" |
| Oradaki hukuk asistanı, Melissa Benedict, onu yönlendirdi. | Open Subtitles | وأيضاً هناك ، ميليسا بندكت رأت هذه التقرحات |
| Arabayı alıp Mulholland'a gideceğim ve karıyı bütün Benedict Canyon'unda sürükleyeceğim. | Open Subtitles | سأقوم بأخذ السيارة سأقوم بالذهاب موهولند سأقوم بأخذ مؤخرتها اللعينه وألقيها من نهر بندكيت |