| Çok güzel bir renk yelpazesi ortaya koyuyorlar: kargaları andıran parlak, koyu renkli tüyler, siyah ve beyaz şeritler veya parlak kırmızı benekler. | TED | أنها تكشف عن مجموعة جميلة من الألوان: ريش لامع، زغب غامق، تذكرنا بالغربان، شرائط متناوبة من الأسود والأبيض، أو بقع من الأحمر الفاقع. |
| Peki sizde şu içinde altın benekler olan milkshakelerden var mı? | Open Subtitles | ماذا بشأن المخفوق الحليب الذي يأتي مع بقع من الذهب عليه ألديكم ذلك ؟ |
| Uyuşukluk, benekler, süngerimsi dişetleri. | Open Subtitles | ضعف، بقع جلدية. و اللثة ملتهبة، هذا الرجل لديه مرض الإسقربوط. |
| Bunun gibi bulanık benekler elde ediyorsunuz bunlar gözlere belki de sadece çok çok soyut bir şekilde benziyor. | TED | أنت تعرف ، وأنت تسير لأن يكون هذا النوع من البقع الباهتة مثل هذا إلا أنه ربما تشبه عيون بطريقة مجردة للغاية. |
| Üstündeki gümüş rengi benekler eser miktarda amonyak içeren poliizoprenmiş. | Open Subtitles | " البقع الفضية هي " بوليآيسبرين وبها أثر من الأمونيا |
| Kafamın üstünde uçuşan benekler görüyorum. | Open Subtitles | أرى بقعاً عمياء |
| Tanrı aşkına, ciltlerinizde devasa, çirkin, kırmızı benekler var. | Open Subtitles | يا إلهي، توجد بقع ضخمة قبيحة حمراء على جلدك. |
| Bunu sosyal hastalık olarak değiştirdik ve insanlar sadece akneler ve benekler için gelmeye başladı, ama ZH ile ilgili gelen olmuyordu. | TED | و غيرناه إلى مصطلح الأمراض الإجتماعية فجاء إلينا من لديه بقع جلدية أو حب الشباب , و لم ياتي إلينا من لديهم أمراضا تناسلية. |
| Bunda az miktar ufak benekler var. | Open Subtitles | هذا فقط لديه بقع صغيرة من سخام |
| - Evet, çok güzel. Şu büyüklükte, üstünde benekler falan var ve... | Open Subtitles | أجل, إنها رائعة جدًا بهذا الحجم, وبها بقع... |
| Önce, vücudunda benekler oluşur. | Open Subtitles | أولا سوف يكون لديك بقع |
| -anne, vücudunda benekler var mıydı? | Open Subtitles | -أمي، هل من بقع في كل أجزاء جسده؟ |
| hakikaten benekler görüyorum. | Open Subtitles | فى الحقيقه ارى بقع |
| "Kaputtaki benekler"? | Open Subtitles | " بقع على السيارة " |
| Yıldızın üzerinde benekler var. | Open Subtitles | النجم عليه بقع |
| Ortasında küçük sarı benekler var. | Open Subtitles | مع بقع صفراء |
| Ziva, istersen bir yerinde benekler var mı diye bakabilirim. | Open Subtitles | إذا لم تمانعي يا (زيفا) يمكنني فحصكِ بحثا عن البقع. |
| ? "Her yerde benekler vardı. Her yer kandı. | Open Subtitles | البقع في جميع الأنحاء |
| Fakat benekler sonradan çıkar. | Open Subtitles | - ولكن البقع تظهر لاحقاً |
| Vücudunun her yerinde benekler oluşuyor. | Open Subtitles | - تنتشر البقع على جسمه كله |
| Frederick... benekler görmeye başlıyorum. | Open Subtitles | (فريدريك)، بدأت أرى بقعاً |