Kötü haberi duyar duymaz, Kral hemen beni gönderdi. Üzülmenin artık faydası yok. | Open Subtitles | ما إن سمع الملك الخبر حتى أرسلني إلى هنا ولكن بدون جدوى للأسف |
Sizi içeri girerken görmüş ve burada beklemenizi söylemek için beni gönderdi. | Open Subtitles | لقد رآكِ وأنتِ تدخلين الى هُنا و أرسلني لإخبارك أن تنتظريه هُنا |
Bay Opalsen, sizi tiyatroya götürmem için beni gönderdi, efendim. | Open Subtitles | و لقد أرسلني السيد " أوبالسن " حتى أوصلك للمسرح |
O bu dosyaları almak için beni gönderdi beri Ben onu görmedim. | Open Subtitles | لم أرها منذ أن أرسلتني لأحضر هذه الملفات |
Şimdi Gri Tufan'ı ve Tutulma Zümrüdü'nü bulman için gerekli olanları uyandırmaya yardım edeyim diye annen beni gönderdi. | Open Subtitles | أرسلتني الآن لأساعدكِ في إيقاظ ذكرياتكِ التي ستحتاجينها لإيجاد العاصفة الرمادية و إيجاد زمردة الكسوف |
Onun ilaca ihtiyacı olduğu için beni gönderdi. | Open Subtitles | وهى حتى لم تتناول الدواء الذى ارسلنى من اجله |
Tutsaklara serbest bırakılacaklarını körlere gözlerinin açılacağını duyurmam ezilenleri özgürlüğe kavuşturmam için beni gönderdi ." | Open Subtitles | ارسلني لأنادي المأسورين بالاطلاق واشفي العمي وأرسل المنسحق للحرية |
Arkham ajansı beni gönderdi. Yeni kahyanızım. | Open Subtitles | لقد أرسلني الوكيل أنا مربية المنزل الجديدة |
- Onu buradan çıkarmam için beni gönderdi. - Ama o senden kaçtı. Gitmek istemiyor. | Open Subtitles | ـ لقد أرسلني لإخراجها من هنا ـ لكنها هربت منك، لا تريد الذهاب |
Ama 10'da sizinle buluşacağını biliyordu, Yerine beni gönderdi. | Open Subtitles | على علمٍ أ، سيجتمع بك بتمام .. العاشرة، لذلك أرسلني لأغطي عليه |
Sana borçlu olduğu için beni gönderdi. Yaşamanı istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أرسلني إلى هُنا لأنّه مدين لكِ، قال أنّه يُريدكِ أن تعيشي. |
Architectural Digest, onunla ilgili yazmam için beni gönderdi. Vay. | Open Subtitles | ـ والمهندس المعماري أرسلني للكتابه عنه ـ ياللروعة |
Şimdi de raporu almam için beni gönderdi. | Open Subtitles | والآن أرسلني لإيجادك للحصول عليه. |
Gideon beni gönderdi çünkü Tamam, bana saldırmak için yok... | Open Subtitles | حسناً ، ليس عليك أن تهاجمني .. لأن (غيديون) أرسلني |
Greg iyi olup olmadığına bakmam için beni gönderdi. - Boyaya ne oldu böyle? - Vicky, bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | "جريج" أرسلني لأرى لو كنتِ بخير ماذا حدث للرسمة ؟ |
Ama bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyor ve gitmek istiyor, bu yüzden de kendi yerine beni gönderdi. | Open Subtitles | لكنها تدرك أهميه هذا الأمر بالنسبه لك لذلك أرسلتني لأحل مكانها |
Kocası ve çocuklarıyla oldukça meşgul olduğu için, kendisi beni gönderdi. | Open Subtitles | إنها مشغولة مع زوجها و أولادها أرسلتني بدالها |
Şirket beni gönderdi. Yeni kameramanın benim. | Open Subtitles | المنظمة أرسلتني أنا مصـوِّركِ الجديد |
- Balerin seni uyarmam için beni gönderdi. | Open Subtitles | ؟ السيدة الباليرينا أرسلتني لأحذركم |
Dediğim gibi, Belediye buraları toparlamam için beni gönderdi. | Open Subtitles | كما قلت مجلس المدينة ارسلنى هنا لتجهيز هذا المكان |
Adım Kelly. Shaw beni gönderdi. | Open Subtitles | اسمي كيلي , شو ارسلني |
Gutu ayağını etkiledi, üzüntülerini iletti ve kendisi yerine beni gönderdi. | Open Subtitles | ..متوعك بسبب النقرس إنه يرسل أسفه، وأرسلني عوضاً عنه |
Kanal, programların iptal edildiğini bildirmem için maalesef beni gönderdi. | Open Subtitles | .. فى التقديرات و التصنيفات لذا ... فإننى فى موقف لا ... اُحسد عليه |
M beni gönderdi çünkü sizin hayatınızın da tehlikede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | إم" ارسلتني الى هنا لاننا خائفون" ان تكون حياتك معرضة للخطر |