"beni görmezden" - Translation from Turkish to Arabic

• تتجاهلني
• تجاهلي
• تتجاهلينني
• تتجاهليني
• تجاهل لي
• تجاهلتني
• يتجاهلني
• وتجاهلتني
• يتجاهلوني
• لقد تجاهلتيني
• تجاهلك سيعرض
• تجاهلك لي
• تجاهليني
• تتجاهلنى
• تتجاهلوني

İnsanlar kadın olduğum için, güzel olduğum için, agresif olmadığım için beni görmezden geliyorlar.
الناس.. تتجاهلني لأنني امرأة لأنني جميلة

Sen hep beni görmezden geldin.. ..ve o lanet arabaya takmıştın-
أنتَ دوماً تتجاهلني و أنتَ مهووس بتلك السيارة اللعينة

Bu da, ben sana bir şey söylerken beni görmezden gelmeyi kesmen demek oluyor.
هذا يعني عندما أخبركِ شيئاً ما، عليك أن تتوقفِ عن تجاهلي

Selam verecek misin yoksa beni görmezden gelmeye devam mı edeceksin merak ediyordum.
سائلت نفسي عمّا إذا كنت ستأتي لترمي عليّ السّلام أم ستواصل تجاهلي

Bunu, beni görmezden gelmeden önce düşünecektin. Üzgünüm.
كان يجب عليك أن تفكري في ذلك قبل أن تتجاهلينني

Seninle konuşurken beni görmezden gelmeyeceksin ya?
أنت لن تتجاهليني عندما عندما أتحدث معاك وجهاً لوجه؟

Ya beni görmezden geliyorsun, ya da beni gerçekten görmedin.
الآن، إما أن تم عمدا تجاهل لي أو لك فقط لا يراني.

Kayla beni görmezden geldi, sanki yokmuşum gibi davrandı.
تجاهلتني كايلا,و تصرفت و كأنني غير موجود

Tanrı'nın işitme duyusu ya kötüleşmiş durumda ya da... beni görmezden geliyor.
إما أن سمع الرب قد ضعف، وإما أنه يتجاهلني. لا, اضغِ.

İstersen beni görmezden gelmeyi dene ama cevap verene dek sana dik dik bakacağım.
يمكنك أن تتجاهلني , ولكن أتطلع لاجابتك عن هذا

Şimdi de sen, beni görmezden geliyorsun. Harika. Olmasam da olurmuş.
الآن انتَ تتجاهلني ، رائع وكأنني لم اكن موجوداً

beni görmezden geldiğin sıralar çünkü bunu tekrar yapmak istemedin.
قبل حوالي نصف ساعة التي كنت تتجاهلني بها لأنك لا تريد القيام بهذا مجددا

Devam et, devam et, harika. beni görmezden gelemiyorsun ama.
استمر استمر انه رائع انه لا يمكنك تجاهلي

Siz orospular gerçekten de beni görmezden mi geliyorsunuz?
أيها الأوغاد هل حقاً تحاولون تجاهلي الآن ؟

Oraya ineceğim, böylece yüz yüzeyken beni görmezden gelebilirler.
سأذهبُ إلى هنالكَـ حتى يتوجبُ عليهم تجاهلي وجهاً لوجهٍ

Ve Lauren, eğer buradaysan ve beni görmezden geliyorsan. Zorla içeri girdiğim için üzgünüm! Gördün mü?
و لورين إذا كنت هنا و تتجاهلينني أنا آسفة للإقتحام

Söylediğimi duyduğunuzu biliyorum, sadece beni görmezden gelmeye çalışıyorsun.
وأنا أعلم أنك تسمع لي كلمات، كنت مجرد محاولة تجاهل لي.

Bunu gördün mü? Bile bile beni görmezden geldi.
..هل رأيتي هذا ، لقد تجاهلتني بتعمد

Sorunlarımız olduğunu biliyorum ama beni görmezden gelmesine sebep olacak şeyler değil.
أعرف بأن لديه مشاكل لاكن لايوجد شئ يستحق أن يتجاهلني لأجله

Bütün bir gündür onu koruyup beni görmezden geliyorsun.
لم تنفك عن الدفاع عنها طوال اليوم وتجاهلتني

beni görmezden gelirlerdi. Bu çok sinir bozucuydu.
ثم عندما يتجاهلوني ذلك أيضا يجعلني غاضبا

beni görmezden geldin, davalarımı görmezden geldin.
لقد تجاهلتيني, وتجاهلتي كل الدعاوى التي رفعتها ضدكِ

beni görmezden gelirseniz gemideki herkesin ölümüne sebep olursunuz.
تجاهلك سيعرض كل من في السفينة للموت

Benimle konuşmamanın ve sınıfta beni görmezden gelmenin sebebi bu, biliyorum.
وهذا سبب عدم سماعي عنك وسبب تجاهلك لي في الفصل

Yok, yok, beni görmezden gel. Bugün yaptığımız buydu zaten.
لا، لا تجاهليني وحسب، هذا ما كنا نفعله اليوم

Bana karşı kaba olmamanı, beni görmezden gelmemeni ve bana kardeşinmişim gibi davranmanı istiyorum.
انا لا اريدك ان تعاملنى بأحتقار و لا تتجاهلنى و اريدك ان تعاملنى مثل اخيك

beni görmezden geldiğinizi düşünmeye başlamıştım.
لقد بدأت في الشعور أنككم تتجاهلوني