Sen de intihar etmemem ve gidip onu geri kazanmam için beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | و حينها أقنعتني و على الهواء مباشرة بعدم الانتحار و طلبتَ منِّي السعي وراء تلك الفتاة |
Sen de intihar etmemem ve gidip onu geri kazanmam için beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | و حينها أقنعتني و على الهواء مباشرة بعدم الانتحار و طلبتَ منِّي السعي وراء تلك الفتاة |
Çorap gitmeyi bırakmam konusunda beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | أقنعتني بعدم ارتداء الجوارب |
Ve sonra sen, gelmesine izin vermem için beni ikna etmiştin. Çok sevimliydi. | Open Subtitles | -وبعدها أقنعتني بالسماح له بمرافقتنا |
Bir amacım olduğuna beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | أنت أقنعتني أن لي هدف بالحياة |
Bir amacım olduğuna beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | أنت أقنعتني أن لي هدف بالحياة |
Ruvé Darhk'tan annem ve babam için intikam almanın Black Canary'nin mirasına zarar vereceğine dair beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | أقنعتني بألّا أثأر من (روفي دارك) لأجل والديّ لأن القتل سيدنس تراث (الكنارية السوداء). |
Bir dakikalığına, bile olsa senden hoşlandığıma beni ikna etmiştin. | Open Subtitles | أقنعتني حقًّا أنني مُعجبةٌ بك |