"beni ilgilendirmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• لا يهمني
• يخصني
• انا لا اهتم
• يهمني إن
• لا تهمني
• لستُ مهتماً
• تخصني
• آبه
• يهمني إذا
• لا تثير إهتمامي

Kaynağının gizli olması ya da ona verdiğin vaatler beni ilgilendirmiyor.
لا يهمني إذا كان مصدرك سري أو أي وعود أعطيته إياه

Sen ve senin düşündügün hiç birşey beni ilgilendirmiyor.
أنا لا يهمني أمرك أو أي شخص آخر أو مهما كان اعتقادك

Senin içini yiyen bu üzüntün şu an beni ilgilendirmiyor.
ولكن أياً يكن ما يظهره حزنك الآن فهذا لا يخصني

Ama şu anda, çocuklarımızın nerede büyüyeceği beni ilgilendirmiyor.
لكن الان .. انا لا اهتم اين سيتربوا اولادي

Oh, dosyanın başsavcı tarafından imzalandığı beni ilgilendirmiyor,
لا يهمني إن كان طلبك بحرية المعلومات موقع من النائب العام

Cinayet, suç, yoksulluk-- bunlar beni ilgilendirmiyor.
القتل .. الجريمه .. الفقر هذه الأشياء لا تهمني

Hayat hikayeniz beni ilgilendirmiyor. Başka işim gücüm var.
، لستُ مهتماً بقصصك . لديّ أمور أخرى لأفعلها

Beliar beni ilgilendirmiyor.
إنقاذ العالم ليس ما يقلقني إن مهمتي تخصني وحدي

Ne sebeple yaptığın beni ilgilendirmiyor.
أنا لا آبه ما هو السبب الذي دفعك لأن تفعل ما فعلت

Bunu nasıl bir aptallık ve kendine acıma duygusuyla yaptığın beni ilgilendirmiyor.
هذا مزج محدد من الغباء والشفقة الذاتية التي تحركك وهذا لا يهمني لن أضع لك سؤال

Çıkmayı, takılmayı ya da her ne yapıyorsanız yürütememiş olmanız beni ilgilendirmiyor.
أو أيّا كان ما كنتما تفعلان والذي حقاً لا يهمني

Bana bak, onun nasıl olduğu beni ilgilendirmiyor. Sen sadece olmasını sağla.
أنظر، لا يهمني كم هي ليست بسيطة، فقط إجعل ذلك يحدث

Fakat bu seferki beni ilgilendirmiyor, benim kavgam değil, benim işim değil!
لكن هذا الأمر لا يخصني , وليست معركتي وليست مهمّتي

Bütün yıl uzakta olacakken sence bana soracak kadar bile beni ilgilendirmiyor mu?
كيف اعتقد أن مغادرتك لي لعام كامل أمر لا يخصني بما فيه الكفاية لتستشيرني فيه؟

Ben işimi yapmaya geldim. 30 sene önce babamla aranızda olanlar beni ilgilendirmiyor.
انا لا اهتم بماذا حصل بينك وبين ابي ، قبل 30 عام هل مر كل هذا الوقت ؟

İşin felsefi yanı beni ilgilendirmiyor. Hemen bırakmanı istiyorum.
لا تهمني هذه الفلسفة فقط اترك هذه الوظيفة

Arakladığınız şeyler beni ilgilendirmiyor.
لستُ مهتماً بغنائمكَ

Elbette, bu hikaye sadece beni ilgilendirmiyor.
هذه القصة ليس فقط تخصني.

Kim öldürür kim sever beni ilgilendirmiyor
لا آبه من علينا ذبحه أو قتله

Benim işim yazmak. Çalışmalarımı duymak beni ilgilendirmiyor.
عملي هو أن أكتب، أما سماع أعمالي لا تثير إهتمامي