Eric, bunu sırf beni incitmek için yazdın. | Open Subtitles | ايريك, لقد كتبت هذا فقط لتجرحني. |
! O kadar kıskandın ki beni incitmek için böyle bir hikaye uydurmuş olabilirsin. | Open Subtitles | -أظنّك حسوداً لدرجة اختلاقك قصّة لتجرحني |
Ve bunu sadece beni incitmek için mi yaptın? | Open Subtitles | فعلت هذا لتجرحني فقط؟ |
Eğer bu konuda beni suçlamaya çalışıyorsan... eğer bu beni incitmek için onu kullandığın son girişiminse... | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تلومني من أجل هذا إذا كانت هذه محاولتك الأخيرة لإستخدامها لتؤذيني |
- Onun bir psikopat olduğunu bilmiyor olsan bile bunu beni incitmek için yaptın. | Open Subtitles | -لا ! -حتى إن لم تعرفي أنها مُختلة ، لقد كنتِ تحاولين فعل ذلك لتؤذيني. |
Mantıklı. beni incitmek için yollar arıyorsun. | Open Subtitles | أصبح الأمر منطقياً ، إنهم يبحثون عن وسيلة لإيذائي |
Sen kasten beni incitmek için yaptın. | Open Subtitles | و أنت فعلتها عمداً لإيذائي, عن قصد |
Bunu beni incitmek için mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني بهذا لتجرحني ؟ |
- beni incitmek için söylüyorsun. | Open Subtitles | - أنت تقول هذا فقط لتجرحني |
Bunu beni incitmek için yapıyorsun. | Open Subtitles | تفعلين هذا لتؤذيني فقط.. |
beni incitmek için miydi? | Open Subtitles | هل لتؤذيني ؟ |
Tek insan, sen bile beni incitmek için kullanılabilirsin. | Open Subtitles | ... الشخص الوحيد ، أنتِ يُمكن إستغلاله لإيذائي |
Umarım, beni incitmek için burada değilsindir. | Open Subtitles | أتمنى أنكِ لست هنا لإيذائي |
Bu yüzden Wendy'nin aklına girip onu beni incitmek için kullanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لهذا تلاعبتي بـ (ويندي) وحاولتي إستخدامها لإيذائي |