"beni serbest" - Translation from Turkish to Arabic

• سبيلي
• سراحي
• حررني
• لتحريري
• حرروني

- Yani... - Yani, o zaman sen Beni serbest bıraktırabileceğini tahmin ediyorum.
...لذا - لذا ، أعتقد أنه ليس بإمكانك إخلاء سبيلي -

Ama Tommy'nin rolünü oynadığımda, polisler Beni serbest bıraktılar.
و حين تظاهرتُ بأنني (تومي) , أخلت الشرطة سبيلي

Aslında, yapacağınız en iyi şey, Beni serbest bırakmak olacaktır.
في الواقع , أفضل ماتقدرون على فعله هو إطلاق سراحي,

Eğer Beni serbest bırakırsan sana istediğin kadar kadın bulurum.
سأساعدك بإحضار الكثير مما تشاء من النساء إذا أطلقت سراحي

Beni serbest bırakacak talihsizin yine 3 dilek hakkı olmasını istedi.
. لشخص سيئ الحظ الذي حررني هو قال انه سوف يحررني بعد ان ياخذ أمانيه الثلاث

Beni serbest bırak ve onları öldürmene yardım edeceğime dair söz veriyorum sana.
حررني أنا أعطيك كلمتي سوف أساعدك على قتلهم جميعا

Seni, Beni serbest bırakmaya itti kendine duyduğun nefretin içinde hapsolmaktan kurtardı en iyi versiyonumuzu, beni çıkarttı.
فقد دفعك لإعتاقي لتحريري مِنْ سجن كراهيتك لذاتك لجعلي النسخة الفضلى منّا

Eğer varsa o zaman onu Aqualad,Kid Flash ve Robin'in Beni serbest bıraktığı gibi serbest bırakırdım.
إذا هي موجودة , سأحررها فقط مثل أكوالاد , روبن وكيد فلاش حرروني

Planın ne olduğunu biliyorum. Beni serbest bırak.
أعرف ما المخطط أخلي سبيلي

Beni serbest bıraktılar.
لقد أخلوا سبيلي

Beni serbest bıraktılar.
لقد أخلوا سبيلي ببساطة

Beni serbest bırakmaya gelmediysen tabii.
إلا إذا جئت لتخلي سبيلي

Beni serbest bırakmaya geldin. Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum.
ـ أتيت لتطلق سراحي ـ أمي قالت أن لديك أجوبة وأنا أريدهم

George'un bütün yapması gereken, bir telgraf çekip Beni serbest bıraktırmak.
كل ماعلى جورج فعله هو أن يرسل له برقية وهو سيطلق سراحي.

Beni serbest bırak kendi rızamla özür dileyeyim.
أطلق سراحي ومن ثم سأعتذر وأنا بكامل إرادتي

Ama bir milyar insan öldürdüğümü söylediğimde Beni serbest bıraktılar.
ولكنهم أطلقوا سراحي حين أخبرتهم أنني قتلت ألوفاً مؤلفة من البشر.

Beni serbest bırak, ve sana yardım getireyim.
حررني و سوف اتي اليك ببعض المساعده

Şimdi, Beni serbest bırak yoksa bu kasabada öleceksin.
الأن حررني وإلا ستموت في هذه البلدة

Ellerimizi çöz. Haydi. Beni serbest bırak.
حررني هيا حررني

Beni serbest bırakmaya geldin.
-لقد أتيت لتحريري

Ama yapmadılar. Beni serbest bıraktılar.
لكن لم يفعلوا و حرروني