Geçen gün, Beni sevdiğini söylediğinde, tam bir cevap vermemiştim. | Open Subtitles | ،ذلك اليوم عندما قلت أنك تحبني لم أرد عليك حقاً |
Ama önemsemedim.. çünkü onu sevdim ve Beni sevdiğini sandım | Open Subtitles | لكني تغاضيت عن هذا لأني أحببته و ظننت أنه يحبني |
Gördün mü, biliyordum. Beni sevdiğini biliyordum. Haklıydım. | Open Subtitles | أترون,كنت اعلم هذا كنت أعلم أنك تحبنى,لقد كنت على حق |
Az önce Beni sevdiğini söyledin. Eğer bende, seni sevdiğimi söylersem... | Open Subtitles | لقد قلتِ للتو أنك تحبينني وإذا قلت أنني أحبك و لا يهم ما يحدث بعدها |
Ama o sözler, şimdiye kadar Beni sevdiğini söylediği ilk sözlerdi. | Open Subtitles | كان ينبغي له أن يموت لكن كلاماته كانت الكلمات الأولى التي يقول بها أنه أحبني |
Yani tüm yaptıkların, Beni sevdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | أعني كل هذه الأشياء التي تفعليها، أتعلمين، تجعلني أعلم أنكِ تحبينني |
Yani, O'na Beni sevdiğini söyledim ama bu onun kafasını karıştırmak içindi. | Open Subtitles | أعني أني قمت بإخباره بأنك أحببتني أيضاً، لكنني كنت أعبث برأسه وحسب |
Gözlerine iki saniyeden fazla bak ve Beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | إنظر في عيني لأكثر من ثانيتين وقل لي أنك تحبني |
Baba, biliyorum Beni sevdiğini söylemek senin için zor ama benim için değil. | Open Subtitles | أبي.. أعرف أنه صعب عليك أن تقول أنك تحبني لكنه ليس صعبا علي |
Sonra da beni Beni sevdiğini söylemelisin. | Open Subtitles | وبعدها يجب أن تقول لي أحبك قل لي أنك تحبني |
Ona kimi sevdiğini sormama gerek yok Ali çünkü Beni sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى أن يسأله من يحب، علي، لأنني أعرف أنه يحبني. |
Bir daha kesinlikle sahip olmayacağım şey, -asla- Beni sevdiğini söyleyen biri tarafından kafama tutulmuş bir silah. | TED | الشيء الذي لن يكون لدي مرة أخرى أبداً، هو مسدس محشو مصوب عند رأسي من شخص يقول أنه يحبني. |
Beni sevdiğini kanıtlamana gerek yok. | Open Subtitles | كيفن هذا يجب أن يتوقف أنت لا تحتاج أن تثبت أنك تحبنى |
Beni sevdiğini ne kadar çok söylediğinin bir önemi yok, aşkının ne kadar gerçeklik taşıdığından asla emin olamam. | Open Subtitles | مهما قلتي أنك تحبينني فإنه من المستحيل أن نعرف إن كان هذا حقيقي |
Ve tanık olmazsa, onun Beni sevdiğini nereden bilebilirim? | Open Subtitles | و كيف يمكنني أن أعرف بأنه أحبني عندما لا يكون هناك أي شهود؟ |
Bak, bana Beni sevdiğini söylediğinde buna güvenebilmem gerek. | Open Subtitles | أسمعي, عندما تقولي أنكِ تحبينني أريد أن أثق بذلكَ |
Beni sevdiğini söyleyip sonra bana bunu nasıl yaptın? | Open Subtitles | كيف أمكنك أن تقول بأنك أحببتني وتفعل ذلك بي ؟ |
Sen Beni sevdiğini diyebilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك قول أنكِ تحبيني أيضا |
Senin de Beni sevdiğini sanıyordum. Senin bir suçun yok. | Open Subtitles | أنا كنت فقط اظن انك تحبني , أنه ليس خطأك |
Beni sevdiğini biliyorum ama bana ayak uyduramadığını da biliyorum. | Open Subtitles | اعرف انه يحبني لكن انا ايضا اعرف انه لايقدران يسايرني. |
Uzun zaman olduğunu biliyorum. Ama bir zamanlar Beni sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أدري أنه مر زمن طويل، ولكنني أعرف أنك أحببتني ذات مرة.. |
Bak, Beni sevdiğini düşünüyorsun, fakat çok açık ki sevmiyorsun. | Open Subtitles | أعلم انك تظني أنك تحبيني لكن من الواضح انك لا |
Beni sevdiğini söyledi, ve biliyorsun babam, babam onu çok sevdi. | Open Subtitles | . . قالت انها تحبني و أنتِ تعلمين ان أبي رباه , لقد أحبها |
Beni sevdiğini görüyordum ben de seni sevmek istiyordum, ama isteklerinden korkuyordum. | Open Subtitles | رأيت بأنك تحبيني .و أردتمحبتك،لكن . كنت خائفة من متطلباتكِ |