"beni uyardı" - Translation from Turkish to Arabic

• حذرني
• لقد حذرتني
• يحذرني
• حذرنى

O'nun sıra dışı biri olduğu konusunda herkes beni uyardı ama onun stili bu, biraz kaçık;
كل شخص حذرني أنه غير تقليدي لكن طريقته غير عقلانية

Senden uzk durmam için beni uyardı.
فلقد حذرني بالفعل طالباً أن أبقي بعيداً عنكِ

Senin baba figürü olmamın tehlikeli olabileceği konusunda beni uyardı.
لقد حذرني أن وجودك كوالد يمكنه أن يشكل خطراً.

Prenses beni uyardı, fakat... - Lily'mi?
كانوا كل المخلوقات المتوحشه,لقد حذرتني الاميره لكن..

Colin Morello daha yeni ofisime geldi ve şirketin finansal durumlarından uzak durmam için beni uyardı.
...كولين موريلو كان لتوه في مكتبي يحذرني بأن ابتعد عن موارد الشركة المالية

Sezar beni uyardı Klavdiya. İki kez uyardı.
لقد حذرنى قيصر يا كلوديا حذرنى مرتين

Çıktığım herifin Sandstorm'la bağlantılı olabileceği konusunda beni uyardı.
لقد حذرني وأخبرني أن أتصرف بحذر مع الرجل الذي أراه لا يملك علاقات بالمُنظمة

Hayır komutanım. beni uyardı komutanım. "Dinle Smalls" dedi.
. لا يا سيدي ، إنه حذرني " قال " إسمع يا سمولز

Kardeşim... beni uyardı.
كان علي أن آخذ الـحبة لـقد حذرني أخي

Sana hiç bir şey göstermemem hakkında beni uyardı.
حذرني بأن لا أسمح لك برؤية أي شيء

Hicks beni uyardı, bense dinlemedim.
"لقد حذرني "هيكس و لم أعِر انتباهاً لما قال لي

Tanrı beni uyardı. Bana bir gemi yapmamı söyledi.
.لقد حذرني الله قال لي ان ابني سفينة

Tanrı beni uyardı. Bana bir gemi inşa etmemi söyledi.
لقد حذرني الله، وقال لي ان ابني الفُلك

Annesi beni uyardı haklıydı
لقد حذرتني أمـها. لقد كانت محقة

- İyi davranmam için beni uyardı.
لقد حذرتني أن أحسن التصرف معكِ.

- İyi davranmam için beni uyardı.
.لقد حذرتني أن أحسن التصرف معكِ

New York'taki bir arkadaşım dünyanın pek çok tarafında gerçekleşen birden fazla cinayetle bağlantısı olan Guillermo Ortiz adında bir adam konusunda beni uyardı.
يحذرني من رجل يدعى (جاليرمو أورتيز) متورط في جرائم قتل متعددة حول العالم

Ayrıca New York'taki bir arkadaşım dünyanın pek çok tarafında gerçekleşen birden fazla cinayetlerle bağlantısı olan Guillermo Ortiz adında bir adam konusunda beni uyardı.
وصلتني أيضاً مكالمة من (نيويورك) من صديق يحذرني من شخص يُدعى (جيلرمو أورتيز). مرتبط بجرائم متعددة حول العالم.

Bir kaç hafta önce beni ziyaret etti. Elizabeth Keane'e tavsiye vermemem konusunda beni uyardı.
زارني قبل أسبوعين (يحذرني من تقديم المشورة لـ(إليزابيث كين

Herkes beni uyardı!
حذرنى الجميع منك