Çalışmanı bizim standartlarımıza çıkarman için sana her fırsatı tanıdım ama beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | لقدْ أعطيتكَ كل الفرص لتعمل طبقاً لمعاييرنا... و لكنّكَ خذلتني |
beni yüzüstü bıraktın, Slean Keela ile evlendi, Rheda Jarl oldu! | Open Subtitles | لقد خذلتني تزوج (سلين) بـــ (كيلا)، و (ريدا) هي قائدة القبائل |
Ben de şu an küfrediyorum. Çünkü beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | وأنا أشتم الآن، لأنك خذلتني. |
Sana güvendim ve sen beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | لقد وضعتُ ثقتي بك... وأنت خذلتني. |
beni yüzüstü bıraktın Neal. | Open Subtitles | (لقد خذلتني ، (نيل |
beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | لقد خذلتني |
beni yüzüstü bıraktın. | Open Subtitles | لقد خذلتني. |