Arabayı sürmem için beni zorladı! Hiçbir şey yapmadım ben! | Open Subtitles | لقد أجبرني على القيادة لم أفعل شيء |
Bunun benimle hiç ilgisi yok. beni zorladı. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بالأمر لقد أجبرني... |
beni zorladı. Canımı acıtmaya başladı. | Open Subtitles | لقد أجبرني على إخباره |
Seni Coruscant'tan uzağa göndermem, hayatımın en mutlu anını bozmam için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد اجبرني لان ابعدك بعيدا عن كوراسانت يكسر صفاء |
- Jackson beni zorladı. | Open Subtitles | -جاكسون) أقترح فعلها) |
Rawley kocamı öldürüp ortağı olmam için beni zorladı. | Open Subtitles | قتل راولي زوجي وأجبرني على أن اكون شريكته |
O beni zorladı. Sen benim kızımsın ve ona değmez. | Open Subtitles | هو أرغمني على ذلك أنتِ إبنتي وهو لا يستحقكِ! |
karına bu mektubu göndermem için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أرغمنى على إرسال هذا الخطاب لزوجتك لم أكن أريد ذلك |
Çünkü onlar beni zorladı. Sana yakın olmam için. | Open Subtitles | لأنهم أرغموني على ذلك لأبقيك قريبة |
"Annem, sırt desteğini giymem için beni zorladı ve bütün okul Alüminyum Canavar deyip durdu." | Open Subtitles | "والدتي اجبرتني على ارتداء مقوم الظهر مرة اخرى و كل المدرسة صاحت وحشة الالمنيوم"'!" |
Onları söylemem için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أجبرني على قول ذلك |
- beni zorladı. | Open Subtitles | لا، لقد أجبرني أن أفعل ذلك. |
Kendisiyle seks yapmam için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أجبرني على النوم معه |
Onu satmam için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أجبرني لبيعه. |
Keith saçlarımı boyamam için beni zorladı. | Open Subtitles | لقد أجبرني (كيث) أن أصبغ شعري ليصبح أشقر |
Ona katil olmadığımı söyledim ama beni zorladı. | Open Subtitles | اخبرته انني لست بقاتل ولكنه اجبرني |
- Son saatlerini geçirmek için güzel bir yol. - Roger'ın cesedine girmem için beni zorladı. | Open Subtitles | انها طريقة جهنمية لكي تقضي ساعاتك الاخيرة ( هو اجبرني على دخول جثة ( روجر - |
- Jackson beni zorladı. | Open Subtitles | -جاكسون) أقترح فعلها) |
Oraya yerleştirip kalmam için beni zorladı. | Open Subtitles | وضعني وأجبرني على البقاء |
Özür dilerim. beni zorladı. | Open Subtitles | أنا آسفة هو أرغمني على ذلك |
Kont Olaf o vasiyeti yazmam için beni zorladı ve o gramer yanlışlarını eklemem için beni neredeyse öldürecekti. | Open Subtitles | ,لقد أرغمنى الكونت اولاف على كتابة الرسالة ولقد كنت أتألم لأقوم بكل تلك الأخطاء اللغوية |
Gitmene izin vermeye niyetliydim ama köydeki meslektaşların beni zorladı. | Open Subtitles | -كنت مستعدًّا لتركك ترحل ... لكنّ زملاءك في القرية أرغموني على تغيير رأيي |
- beni zorladı. | Open Subtitles | هي اجبرتني على ان احضرها - |