En iyisi de benim gibi küçük bir balık için harika mezeler yapmaları. | TED | ولكن الأفضل من كل ما ذكر أن تلك الصغار تعد مقبلات لذيذة لسمكة صغيرة مثلي |
Pawnee'nin çürük problemi benim gibi küçük şehir dişçilerinin, kıyak arabalar almalarını sağlıyor. | Open Subtitles | مشاكل اسنان بوني هي السبب بأن طبيب اسنان بمدينة صغيرة مثلي , يستطيع تحمل تكاليف سيارة فارهه |
Ve benim gibi küçük iş adamlarına hizmet ettiniz. | Open Subtitles | يخدمون أصحاب مشاريع صغيرة مثلي |
benim gibi küçük bir kızın bulması için oraya koyulduğunu ve bunu filme çektiklerini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت... أن شخص ما/i وضعها هناك لكي تجدها فتاة صغيرة مثلي |