"benim gitmem" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن أذهب
        
    • أن أرحل
        
    • بي الذهاب
        
    • علّي الذهاب
        
    - Benim gitmem gerek. - Hayır hayır finaldeyiz. Lütfen kal. Open Subtitles أتعلم, علي أن أذهب لالالا, إنها المباراة النهائية, أرجوك ظلي هنا
    Neyse, Benim gitmem gerekiyor. Ve görüşmen için şans dilerim. Open Subtitles على أية حال، يجب أن أذهب وحظّ السعيد في مقابلتك
    Çok üzgünüm ama Benim gitmem lazım. Open Subtitles لا يقبل بالرفض أبدا أنا آسف جدا و لكني يجب أن أذهب
    Kitap raporu notumla ilgili rahatsız edeyim dedim. Neyse, Benim gitmem lazım. Open Subtitles لذا فكرت بأن أضايقه بشأن درجات تقريري الكتابي على كلٍ، ينبغي أن أرحل..
    Evet, galiba Benim gitmem lazım ki, kızcağız sınavına çalışsın! Open Subtitles نعم, يجدر بي الذهاب على الأرجح، لكي تتمكن من المذاكرة لأجل إختبارها.
    Benim gitmem gerekti; çünkü sen gitmeyecektin. Open Subtitles كان علّي الذهاب لأنك لم تكن لتذهب
    Artık Benim gitmem lazım. Open Subtitles يمكنكِ الأن أن تذهبين لشراء السمك حسنا ، يجب أن أذهب الآن
    Babam hiç kolleje gitmedi, o yüzden Benim gitmem çok önemliydi. Open Subtitles لم يذهب أبي أبداً للجامعه ـ لذلك كان من الضروري أن أذهب أنا ـ يبدو هذا الكلام مألوفاً
    Dinle, Benim gitmem gerek, ama seninle bir daha görüşürsek çok güzel olur. Open Subtitles اسمع, على أن أذهب لكن سيكون رائع أن أراك مجددا
    E? Benim gitmem lazım. Open Subtitles ما الذي يجعلكِ تعتقدين اني سأقوم بمشادتهم الثلاثة ؟ يجب أن أذهب
    Benim gitmem gerekiyor. Geçidi kaldırır mısın lütfen? Open Subtitles حسناً ، يجب أن أذهب الآن هل يمكنك أن ترفع لي الممشى ، من فضلك؟
    Benim gitmem gerekiyor. Kısa kestiğim için üzgünüm, ama geç kaldım. Open Subtitles المعذرة، يجب أن أذهب للمنزل آسفة لأنني سأغادر مبكراً
    Benim gitmem lazım. Sen de buradan olabildiğince uzaklaş. CC: Open Subtitles يجب أن أذهب و أنت حاول الإبتعاد عن هنا قدر الإمكان
    Benim gitmem gerek. Bayan, otobüsün bir kaç dakika sonra burada olacağını söyledi. Open Subtitles حسنٌ يجب أن أذهب, لكن السيدة ستكون هنا لبضعة دقايق فحسب
    - Benim gitmem lazım. - Tamam, peki. - Tuvalet nerede? Open Subtitles عليَّ أن أذهب إلى الحمام في أي إتجاه الحمام ؟
    Bak ne diyeceğim, arkadaşım. Benim gitmem lazım. Open Subtitles سأخبرك ماذا يفعل الأصدقاء, أنا يجب أن أذهب.
    - Benim gitmem gerekiyor. - Çok güzel bir kız olurdun. Open Subtitles . ينبغى أن أرحل حقاً - . ستكون مثل الفتاة الجميلة -
    - Benim gitmem gerekiyor. - Çok güzel bir kız olurdun. Open Subtitles . ينبغى أن أرحل حقاً - . ستكون مثل الفتاة الجميلة -
    Ne yapıyorsun? Benim gitmem gerek. Bir iş söz konusu. Open Subtitles يجب أن أرحل في عمل يا أبي
    Neyse Benim gitmem gerek. Open Subtitles على كل حال، يُجدر بي الذهاب
    - Benim gitmem gerek. Open Subtitles -يجدر بي الذهاب إلى أبي
    Benim gitmem gerekiyor. Open Subtitles -حسنًا، يجدر بي الذهاب
    Benim gitmem gerek. Open Subtitles ينبغي .. ينبغي علّي الذهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more