"benim içimde" - Translation from Turkish to Arabic

• بداخلي
• في داخلي
• بداخلى

Ve benim içimde küçücük bir iyilik varsa senin içinde de vardır.
وإن كانت هناك ذرة صلاح بداخلي فعليّ أن أؤمن أنها بداخلك أيضاً

"artık benim içimde değil, neden hala buralardayım?"
والآن لم تعد بداخلي ، فلم لا زلت هنا بحق الجحيم ؟

Orochimaru-sama, reenkarnasyonun bir simgesidir. O, benim içimde üstesinden gelmem gereken bir varlık olarak yaşayacak.
أوروتشيمارو السامي هو رمز التجديد والذي سيبقى حياً بداخلي كوجودٍ يجب أن أتغلّب عليه

Devin, benim içimde göremediğim hangi yönümün aynası olabilir?
كيف ممكن ان تكون ديفين مرآة تعكس شيئا في داخلي انا لم اراه

Onun hayatının büyük bir kısmı benim içimde bir kasada.
جزءٌ كبير من حياته مدفونة بسرداب في داخلي

Çünkü her seferinde "benim içimde büyüdü. " diyor ve tartışma bitiyor.
لا استطيع الفوز فقط لانه قال نشأ بداخلى

- Sheila eminim- - Chris, benim içimde büyüdü. Tamam be.
شيلا " أسمعى أنا متاكد كريس " لقد نشأ بداخلى

Yaratılışım için gerekli olan genetik materyal aslında benim içimde.
المادة الجينية اللازمة لخلق الكون هي بداخلي

Hala bazen onun bir parçasının benim içimde olduğunu düşünüyorum bu yüzden onları görebiliyorum.
أحيانًا أشعر بأنّي أملك جزءًا منه بداخلي لذلك إنّي قادرةٌ على رؤيتهم.

Eski Harry'i unutacağım, artık başka birisi olacağım Peder. Biliyorum, bunu yapabilirim, bu benim içimde var.
انا ساكون شخص اخر ايها الاب اعلم اني استطيع ذلك, اعلم انه بداخلي

Belki benim içimde seni, senin içinde beni çağıran bir şey vardır.
ربما هناك شئ بداخلي هو الذي ينادي او بداخلكِ ينادي

O karanlığın kendisinin ve benim içimde olmasından korktu.
و خشى أن يكونَ هذا الظلام بداخله و بداخلي

Bunu biliyorum çünkü milyonlarca insanın zihni benim içimde yaşıyor.
أعرف ذلك لأن ملايين من عقول البشر موجودة بداخلي

benim içimde ve beni tekrar ele geçirmek istiyor.
إنه بداخلي وهو يريد أخذي ثانيةً

Bütün gizemi benim içimde şifreli.
وسر غموضها كلها تحتوي في داخلي

ilk kez uyandığımda, yeni heyecanlar benim içimde
موقظة للمرة الأولى، حركة جديدة في داخلي

Çünkü benim içimde eksik olan bir şey vardı.
لأن هُناك شيئاً في داخلي مفقود

bu şeyin benim içimde olduğunu söylüyordu.
كان يقول أن المرض بداخلى

Zehir artık benim içimde.
السم بداخلى الأن

O adam benim içimde olacak, baba.
سيدخل بداخلى يا أبى...