-Bunun yeni bir rezillik olduğunu söyleyebilirim. - Benim için değil. | Open Subtitles | أود أن أقول هذا هو مستوى منخفض جديد ليس بالنسبة لي |
Benim için değil ama diğerleri ve senin için öyleydi. | Open Subtitles | أقصد ليس بالنسبة لي لكن لكل شخص أخر... بالنسبة لكِ |
Bu senin için oyun. Ama Benim için değil. | Open Subtitles | هذه لعبة بالنسبة لك، ولكن ليس بالنسبة لي |
Benim için değil. Polise gidemem, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ليس لي, تعرف أني لا أستطيع اللجوء للشرطة |
Senin ya da Benim için değil, bebek için, lütfen, anla. | Open Subtitles | ليست لي أو لك ، إنها للطفل ، أرجو أن تفهمي |
Benim için değil. Dizginlenen enzimlerimi ters yönde uyarabilirim. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي يمكنني تحفيز الأنزيمات المثبطة إلى إنقلاب |
Benim için değil. Bana ne yaptın? | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي ماالذي اوصلتني اليه بحق الجحيم ؟ |
Benim için değil. Kişiye göre değişir. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي ، أظن أن هذا يعتمد على الشخص ذاته |
Sadece Benim için değil, çocuklar için de. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لي فقط، بالنسبة للأولاد، أيضاً. |
Doğru olduğuna ve herkes için iyi olduğuna inanıyorum. Benim için değil oğlum için değil. | Open Subtitles | أعتقد أن به الحق و الخير للجميع ليس بالنسبة لي أو لإبني |
Bazı insanlar için, bu ömür boyu süren bir fantezidir, ama Benim için değil. | Open Subtitles | للبعض، قد يكون ذلك حلم حياة، ولكن ليس بالنسبة لي |
Görmesi zor, tabii Benim için değil. | Open Subtitles | من الصعب ملاحظته، لكن ليس بالنسبة لي بالطبع. |
- Seni çok seviyor olmalı. - Bu sadece Benim için değil, hepimiz için. | Open Subtitles | ـ بالتأكيد أنه معجب بك كثيراً ـ إنه ليس لي فقط، أنه لنا جميعاً |
Bu bir insan için çok fazla, Benim için değil, ama, şey, güle güle. | Open Subtitles | هذا مبلغ زائد لـبعض الناس ، ليس لي لكن ، نعم الى اللقاء |
Benim için değil. | Open Subtitles | أعني ليست لي ، وانت تعجبني كماانت،ولكن.. |
Hadi ama, bu Benim için değil. Bu senin için. | Open Subtitles | هيا، هيا، هذا ليس من أجلي هذا من أجلك أنت |
Benim için değil aslında. Bu tayini karım istemişti. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لى.كانت زوجتى من طلبت أرسالى. |
Benim için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة إليّ |
Gebeliği gerçekleşmeden engellemeyle ilgileniyorum. Benim için değil. | Open Subtitles | أنا مهتمه بمعرفة عقار يمنع من حدوث الحمل ليس من اجلي. |
Benim için değil,ama geri dönmen güzel,balkabağı. | Open Subtitles | ليس بالنسبة إلي ، لكن من الجيد عودتك ، يقطينة |
- Muhtemelen değerini biraz kaybetti. - Benim için değil. | Open Subtitles | ـ ربما قللت من قيمتها قليلاً ـ ليس بالنسبة ليّ |
Benim için değil sana o hayatı şartsız, koşulsuz veren birine. | Open Subtitles | ما زال هناك حب فى قلبك ليس لى لكن لأحداً ما |
Senin için her gün boktan bir işte didinip, duruyor Benim için değil. | Open Subtitles | دعنى أقول لك شئ أنها تجدح كل يوم فى عمل بذئ من أجلك ليس من أجلى .. |
Daha fazla açıklayamıyorum ama Tom'un burada olması gerekli Benim için değil, çocuklar için. | Open Subtitles | و لا استطيع الحديث عنه لكن توم يجب ان يكون هنا ليس لأجلي لأجل الاولاد |
Senin için orospu çocuğu olabilir, ama Benim için değil. | Open Subtitles | قد يكون سافلاً بالنسبة لك لكنه ليس كذلك بالنسبة لي |
Hayır, Benim için değil. | Open Subtitles | لا، هو لَيسَ. لَيسَ لي. |
Belki senin için, Benim için değil. | Open Subtitles | من الممكن بالنسه لك , و ليس بالنسبه لى . |