| Fakat Evelyn, benim nişanlım, kulağımın dibinde dır dır ediyor. Annie Leibovitz. | Open Subtitles | ولكن ايفيلين,خطيبتي المفترضة لا تكف عن الكلام في اذني |
| Burada benim nişanlım hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | هذه خطيبتي التي تتحدث عنها هراء , ماذا تظنني ؟ 186 00: 10: |
| Hey, Neden benim nişanlım hakkında benden daha fazla endişelendiğin hissine kapılıyorum? | Open Subtitles | مهلاً، لماذا أشعر بأنك أكثر قلقاً على خطيبتي مني؟ |
| Jia, bu benim nişanlım, Aditya. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | جيا ، هذا هو خطيبي اديتيا شكرا لك يا حبيبي |
| Sonra Bollenbecker bizi buldu. Ona göre ben Emma Lloyd'um, o da benim nişanlım. | Open Subtitles | لكنك أنتي السيدة بولينيكر هنا وأنا إيما لويد وهو خطيبي |
| Kes şunu, nick, o benim nişanlım, sherry, eskort orospularından değildir. | Open Subtitles | أوه دعك من هذا نيك أنها خطيبتى شيرى أنها تعرف أسكورد ستانك |
| benim nişanlım. Yani, karım olacak değil mi? | Open Subtitles | إنها خطيبتي ، أقصد . ستصبح زوجتي |
| - Bu benim nişanlım, Mildred. - Büyükanne Mildred mı? Tatlı istemem. | Open Subtitles | إنها خطيبتي, ميلدرد - الجدة ميلدرد, لا تحلية, فقط قهوة - |
| benim nişanlım olacaksın. Biraz öpüşüp sevişeceğiz. | Open Subtitles | أنت ستمثلين دور خطيبتي مع بعض القبلات |
| Ben Rich Henderson ve bu da benim nişanlım aman yani karım Julia. | Open Subtitles | "مرحباً, انا "رتش هندرسون وهذه خطيبتي أقصد زوجتي |
| Haydi, yardım et. O benim nişanlım. Al, bir bak. | Open Subtitles | هيّا، ساعدني، إنها خطيبتي أنظر هنا |
| benim nişanlım asla parmağından çıkarmaz. | Open Subtitles | خطيبتي لم تخلع خاتمها أبداً من إصبعها |
| Yaptığın zekiceydi benim nişanlım demen. | Open Subtitles | ذكي مافعلته سابقاً القول بأنها خطيبتي |
| - Evet, o benim nişanlım. | Open Subtitles | ــ نعم، هي خطيبتي |
| Anna'yla evlenebilmek için. O benim, nişanlım ama kimseye söyleme, tamam mı? Bu bir sır. | Open Subtitles | (كي أتزوَج ب(آنا إنها خطيبتي لكن لا تخبر أحداً |
| Anne, o benim nişanlım ve ailenin bir üyesi düşüncelerine biraz daha saygılı olmalısın. | Open Subtitles | امي هذا خطيبي وفرد من هذه العائلة لذا عليك ان تراعي مشاعره اكثر |
| Hakkımda her kim dedikodu ederse... benim nişanlım da onu perişan edecek. | Open Subtitles | من ينشر عني الاشاعات سأجعل خطيبي يضربه |
| Şanslısın. benim nişanlım heavy metal grubu Carcass'ı istiyor. | Open Subtitles | أنت محظوظة، يريد خطيبي فرقة الروك أند رول الصاخبة "كاركاس" |
| Bu benim nişanlım George. İkinize de tebrikler. | Open Subtitles | هذا هو , جورج خطيبي مرحبا , مبروك لكما |
| - Bu benim nişanlım, George. - Selam. İkinize de... | Open Subtitles | هذا هو , جورج خطيبي مرحبا , مبروك لكما |
| O benim nişanlım. Bunların hepsi büyük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | إنها خطيبتى هناك سوء تفاهم كبير |
| - O benim nişanlım da değil. | Open Subtitles | انها ليست خطيبتى ايضا |