benim oğlumsun ve 2.0'ı da benim Bilgisayar'ı yapma amacım için yüklemişsin. | Open Subtitles | أنت ابني ، وقمت بتحميل الإصدارة 2.0 لنفس السبب إبتكرت الأصلي : |
Başka çocukların ne yaptığı umurumda değil. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | لا يهمني ما يفعله الأولاد الآخرون أنت ابني |
Sen benim oğlumsun ve başka bir çocukla biraz erkek erkeğe konuşmak bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أنت ابني و بعض كلام الرجال مع بعض الأطفال الآخرين لن يغير شيء من هذا |
Bununla nasıl başa çıkabileceğimi bilemedim. Üzgünüm. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | لم أدرِ كيف أجاري الامر, أنا آسف, أنت إبني أمّا الجينات, أو الطبيعة, لا أحد من هذه مهمّا لي. |
Yine de sen benim oğlumsun ve kimsenin seni benden almasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنك لا تزال إبني ، ولن أسمح لأي شخص يأخذك بعيداً عني |
Belki Toby olmayabilirsin, ama yine de benim oğlumsun. | Open Subtitles | ربما لا تكون توبى .. ولكنك مازلت ابنى |
Tabi canım, sen benim oğlumsun. Güle güle kullan. | Open Subtitles | بالطبع يا حبيبي , انت ابني مبارك عليك الساعة |
Sen benim oğlumsun. Sen benim oğlumsun. Tatlı rüyalar, yavrum benim. | Open Subtitles | انت إبني انت ابني أحلاما سعيده اذهب للنوم |
Benim evimde yaşıyorsun, benim yemeğimi yiyorsun, başını benim yastığıma koyuyorsun, çümkü sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | أنت تعيش في بيتي، تمليء بطنك بطعامي، تضع ظهرك على سريري، لأنّك ابني. |
Birbirimize katılmıyor olabiliriz ama hâlâ benim oğlumsun. | Open Subtitles | قد يكون لدينا خلافاتنا، ولكن كنت لا تزال ابني. |
Sen benim oğlumsun ve seni seviyorum ama bir anne veya eş olmaktan daha fazlası olduğumu düşündüğüm için özür dilemekten yoruldum. | Open Subtitles | أنت ابني وأنا أحبّك لكني مللت من الاعتذار في التفكير أحيانا أني قد أكون أكثر من زوجة وأم |
Birbirimize katılmıyor olabiliriz ama hâlâ benim oğlumsun. | Open Subtitles | قد تكون لدينا خلافاتنا، ولكن كنت لا تزال ابني. |
Annem bütün gün bağırıp duruyor, "Seni seviyorum çünkü benim oğlumsun ama bu senden hoşlanmak zorunda olduğum anlamına gelmez." | Open Subtitles | : وأمي تقضي اليوم كله صارخة ... أحبك لأنك ابني لكن هذا لا يعني أنك تعجبني |
İnanamıyorum... Arkandayım. Artık benim oğlumsun. | Open Subtitles | - لا اصدق ما حدث لقد استعدتك انت ابني الآن |
Şükret ki benim oğlumsun, bu sayede sen de mücadelecisin! | Open Subtitles | ولحسن حظك، أنت ابني لذا انت باق أيضاَ |
Hepsi bu kadar... benim oğlumsun, zeki olduğun için değil, ilginç biri olduğu için değil, sadece benim oğlum olduğun için. | Open Subtitles | هذا كل ما لديك... ابني ليس بنفس الذكاء، ولستَ مثيرًا للاهتمام |
sen ailenin büyük oğlusun... sen benim oğlumsun...oğlum. | Open Subtitles | أنت الإبنَ الاكبر لهذة العائلة... أنت إبنَي... إبني. |
Evet. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | أنت إبني ولولا هذا ، كنت قتلتك |
Eğer kendini kanıtlarsan seni içlerine dahil edeceklerdir... çünkü sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | ،اثبت نفسك ثم سيبحثون عنك لأنك إبني |
Ama seni Agu her zaman koruyacağım çünkü sen benim oğlumsun ve oğullar da babalarını hep korur. | Open Subtitles | أما أنت يا "أغو", فسأحميك دائماً لأنك ابنى, والابن يحمى دائماً والده. |
Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | الذي بداخلي هو بداخلك. |
Seni seviyorum ve benim oğlumsun. Hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | أُحبك، و أنت ولدي ولا يوجد أي شىء يُغير هذا. |