Burada Afrikalıların tıpkı benim yaptığım gibi sinema filmi çektiklerini anlatabilirim ve sahiden bunun bana ilham verdiğini hissetmiştim. | TED | هنا يمكنني أن أروي قصة أفارقة يصنعون الأفلام كما أفعل أنا, وفعلا أحسست بأن في الأمر إلهاما لي. |
Böylece buradan, hepiniz birden şok olabilirsiniz, ve umarım... benim yaptığım gibi, bununla başa çıkabilirsiniz | Open Subtitles | وبهذه الطريقة, ستُصدمون كلّكم, على أمل, أن تتاملو مع الأمر كما أفعل أنا. |
Onu her zaman şu anda benim yaptığım gibi Senin gözlerinle görebilecek birini bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُها أَنْ تَجدَ شخص ما سوف يراها دائما كما افعل الأن |
Kendin için daha geçerli bir neden bulmalıydın aynı benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | يجب أن تجدي لنفسك سبب أفضل مثلما فعلت أنا |
benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | ولا مثل ما فعلته أنا. |
Sen aptalca şeyler söylediğinde benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | مثلما أفعل أنا معك عندما تتفوّه بأمور سخيفة |
17 yaşındasın ve benim yaptığım gibi doğru birini bulana kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | أنت بعمر 17 وسوف تحتمل نفسك حتى تجد الشخص المناسب كما فعلت أنا |
Siyular köy köy gezip, beyaz ahaliyi aydınlatacak ve onların önyargılarını, tıpkı benim yaptığım gibi kıracak. | Open Subtitles | السو سوف يسافرون و يعرضون لمجتمع البيض و يتاثروا بمجتمع البيض كما فعلت انا |
benim yaptığım gibi. Erkek adamın yaptığı gibi. | Open Subtitles | .تماماً كما أفعل أنا .تماماً كما يفعل الرجال |
Ve hâlâ rol yapıyorlar. Tıpkı şu an benim yaptığım gibi. Tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | لكنه يبقى إدّعاءً كما أفعل أنا الآن، مثلك تماماً. |
benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | "لقد كان يخرج القمامة" "كما أفعل أنا تماماً" |
benim yaptığım gibi elinin kenarıyla da değil. | Open Subtitles | و ليس بطرف يدها كما أفعل أنا |
Onu her zaman şu anda benim yaptığım gibi Senin gözlerinle görebilecek birini bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُها أَنْ تَجدَ شخص ما سوف يراها دائما كما افعل الأن |
benim yaptığım gibi sanal iz bırakma konusunda dikkatli olursan herkes taciz edilirken sen en az zararı görürsün. | Open Subtitles | "لو ابقيت نظام" تتبعك رقميا سرا كما افعل ستكونين اقل عرضه للازعاج والمضايقه وهي الموارِد المتاحة للجميع |
benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | تماماً مثلما فعلت أنا. |
benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | مثلما فعلت أنا |
benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | ولا مثل ما فعلته أنا. |
benim yaptığım gibi, topraklarımızın refahıyla ilgileneceğini ummuştum. | Open Subtitles | ... كنتُ آمل أنه من الممكن أن يشغل نفسه في صالح المُستأجرين لدينا ، مثلما أفعل أنا |
benim yaptığım gibi tabağını temizlemesi lazım bence. | Open Subtitles | أعتقد أنها يجب أن تمسح طبقها كما فعلت أنا |
Tıpkı benim yaptığım gibi, babamın ve ondan önce de babasının yaptığı gibi bu aileye karşı olan görevlerini yerine getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تؤدي واجباتك لهذه العائلة كما فعلت انا وكما فعل أبي، |
benim yaptığım gibi hayatına devam etmek etmek için bir yol bulmalısn. | Open Subtitles | عليكِ إيجاد طريقة للمضيّ قدماً كما فعلتُ أنا |