"benimle bu şekilde" - Translation from Turkish to Arabic

• معي هكذا
• معي بهذه الطريقة
• معى هكذا
• معى بهذه
• معي بتلك
• إليَّ هكذا

Şunu... Sarah Benimle bu şekilde konuşma. Ben lanet bir çocuk değilim.
صب ، لا تتحدثي معي هكذا فأنا لست طفلا صغيرا

Bu insanların karşısında, Benimle bu şekilde konuşmanıza izin veremem. Haklısın.
لن أسمح لك بالتحدث معي هكذا أمام هؤلاء الناس

Kiminle konuştuğunu bilmiyorum, ama Benimle bu şekilde konuşamazsın.
المعذره، لا أعرف مع من تعتقد أنك تتكلم، لكنّ لا تتكلّم معي هكذا

Herkesin içinde Benimle bu şekilde konuşma diye yüz kere söyledim.
لقد أخبرتك 100 مرة لا تتحدث معي بهذه الطريقة أمام الناس

Sen kim oluyorsun da buraya gelip Benimle bu şekilde konuşuyorsun?
من تظن نفسك تأتي إلي هنا و تتحدث معي بهذه الطريقة ؟

Bebeğim, Benimle bu şekilde konuşmaya devam et ben de sana tokmağımla koyacağım.
اذا استمريتى فى الكلم معى هكذا سوف اضربك بعدتى

Şimdi, sorun şu, ...ulusumuza onurlu bir şekilde hizmet etmiş olman, ...sana, Benimle bu şekilde konuşma hakkı vermez.
لمجرّد أنّك خدمت أمتنا بشرف لا يمنحك الحق للتحدّث معي هكذا

Seni çirkin mutant ne cüretle Benimle bu şekilde konuşursun?
كيف تجرؤ يا قطعة الخراء المسخ القبيح؟ ان تتحدث معي هكذا

Benimle bu şekilde konuşmana izin vermeyeceğim!
لن أسمح لكِ بالتحدثِ معي هكذا.

Benimle bu şekilde konuşmaya hakkın yok.
ليس لديكِ الحق بالحديث معي هكذا

Bir daha Benimle bu şekilde konuşma yoksa seni...
لا تتحدث معي هكذا مرة اخرى والا

Sahip olduğun bir eviniz var. Çalışıyorum, senin de kendi evin olabilir. Benimle bu şekilde konuşamazsın!
-أعمل أيضاً لتحصل على منزل ، لا تتحدث معي هكذا

Bundan sonra Benimle bu şekilde mi konuşacaksın?
هل ستتحدث معي هكذا من الآن وصاعداً؟

Neden Benimle bu şekilde konuşmak istiyorsun?
لماذا تتكلم معي هكذا ؟

Benimle bu şekilde konuşamazsın!
إيّاكَ و التحدُثِ معي هكذا

Benim yetişkin bir adam olduğum ve kimsenin, Topçu Arthur'un bile Benimle bu şekilde konuşmaya hakkı olmadığı gerçeği!
حقيقة أنني رجل بالغ (ولا أحد، حتى المدفعيه (آرثر لديه الحق بأن يتكلم معي هكذا

Eski Helen öldü ve artık sen Benimle bu şekilde konuşamazsın.
هيلين القديمة تغيّرت وسوف لن تتكلّم معي بهذه الطريقة

Ayrıca baban burada olsaydı, Benimle bu şekilde konuşamazdın.
لم تكن لتتكلم معي بهذه الطريقة لو كان أبوك موجود

Kimse Benimle bu şekilde konuşamaz anladın mı?
لا أحد يتحدث معي بهذه الطريقة , هل تفهمين.

Ben senin babanım, küçük adam. Benimle bu şekilde konuşma.
أنا أبوك يا فتى فلا تتحدث معى هكذا

Benimle bu şekilde konuşmaya hakkın yok!
ليس لديكم حق فى أن تتحدثوا معى بهذه الطريقة

Hey! Benimle bu şekilde konuşamazsın.
مهلاً، لا يمكنكِ التكلم معي بتلك الطريقة.

Benimle bu şekilde konuşamaz, onun için yaptığım onca şeyden sonra.
لا يمكنها التحدث إليَّ هكذا ليس بعد كل ما فعلته لأجلها