- Elbette. Ben de bunu söylüyorum. benimle burada, güvende kal. | Open Subtitles | هذا ما أقوله , أبقى هنا معي حيث إنه مكان آمن |
benimle burada kalmanın ikimize de bir faydası olmayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | بقائكِ هنا معي لن ينتج منه أي خير لنا سواء |
- Biliyorum ama benimle burada olmayı sevdiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لأنه خالي أعلم ، ولكن ظننت أنك أحببت البقاء هنا معي |
Evet, benimle burada biraz takıl, o çiftlerden birkaçıyla tanış. | Open Subtitles | أجل ابقي معي هنا وقابل بعض هؤلاء الأزواج |
Dinleyin bu benimle burada bir anlaşmaya yapmakla alakalı değil. | Open Subtitles | اصغٍِ الامر لا يتعلق بي هنا ، لمحاولة عقد صفقة |
benimle burada bir araya geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أشكركم جميعاً على انضمامكم لي هنا. |
benimle burada olduğuna inanamıyorum aramızda bir çekim olduğunu hep bilsem bile, biliyor musun? | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق بأنك هنا معي حتى لو فكرة أتعلمين أنا دائماً أعتقدت بأننا نملك أتصال ببعضنا؟ |
Ve şimdi benimle burada saklanmak, ve sadece çocuğun teyzeler bulmak için nasıl bilmiyorum umuyoruz. | Open Subtitles | و الآن تريد أن تختبئ في الأسفل هنا معي و تتمنى فقط أن خالات الصبي لا تعلمن كيف يجدنك |
Getirdiğim şeyden korkuyorlar ama benimle burada olmanın olayı nedir? | Open Subtitles | اعلم بانهم يخافوا ما جلبته لهم لكن ما هي الفائده من وضعك هنا معي ؟ |
Neden benimle burada sandalyeye bağlı şekilde olduğunu ve yanındaki boş tabancalı ölü adamı sorarlar. | Open Subtitles | سوف يسألون عن وجودك هنا معي وانت مربوط على الكرسي بجانب جثة رجل ميت معه مـُـسدس |
benimle burada biraz daha kalır mısın? | Open Subtitles | كنت البقاء هنا معي لفترة من الوقت؟ |
Bizi bağlar benimle burada olmanı veya kümenle olmanı sağlar. | Open Subtitles | ليربطنا ببعض يسمح لك بأن تكوني هنا معي ... أو مع مجموعتك |
Önemsediğim herkes benimle burada. | Open Subtitles | كل من أهتم بهم موجودين هنا معي |
Hepsinin ölmesini istemiyorsan benimle burada otur. | Open Subtitles | أنت ستجلس معي هنا إلا اذا كنت تريد موتهم جميعا |
Üzgünüm benimle burada sıkıştın, John. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنك أنحصرت معي هنا ياجون |
- Lütfen kal. benimle burada biraz daha kal. - Bana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | من فضلك إبقي,إبقي معي هنا لفترة- إنهم يحتاجونني- |
Kadının bana tarif ettiğiyle Nate yüzünden yaşadıklarımın neredeyse aynı gibi bu yüzden benimle burada buluşmayı kabul etti fakat bu güya yarım saat önce olacaktı. | Open Subtitles | الطريقة التي أفصحت بها عن الأمر مطابقة لما أعانيه الآن مع نيت لذا وافقت أن تلتقي بي هنا , لكن هذا كان |
Onunla az önce konuştum, benimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | لقد تحدثت معه لتو , من المفترض ان يلتقي بي هنا. |
- benimle burada buluşacaktı. | Open Subtitles | لا، كان من المفترض أن تلتقي بي هنا |
benimle burada buluşmasını söyleyin. | Open Subtitles | أطلب منه أن يجتمع لي هنا على الفور. |
benimle burada olmanı takdir ediyorum ve kaba olmak istemiyorum, ama biraz mahremiyet rica edebilir miyim? | Open Subtitles | أقدر لك وجودك هنا معى ولا أريد أن أبدوا فظة ولكن أيمكننى الحصول على بعض الخصوصية؟ |
benimle burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية كونك تتواجد هُنا معي |