Annen aradı, benimle konuşman gerekiyormuş. | Open Subtitles | والدتك اتصلت وقالت انك تريدين التحدث معي |
benimle konuşman mı gerekti yoksa babam uygun bir şekilde sana rast geldi ve onun pis işlerini halletmen için seni kandırdı mı? | Open Subtitles | هل أردت التحدث معي أم أبي أصتدم بك بشكل ملائم وجعلك تعملين عمله القذر |
Eğer bir sorunun varsa çocukça davranmak yerine benimle konuşman gerekir. | Open Subtitles | إذا كان لديك مشكلة، و تحتاج إلى التحدث معي بدلا من أن تكون غير ناضجة لذلك. |
Burada durup, hâlâ benimle konuşman için başka bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب لك لتوقف هكذا تتحدث معي |
Lütfen makosen ayakkabılı bir adamın benimle konuşman için sana para vermediğini söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن شابًا يرتدي حذاءً غاليًا جدا لم يدفع لك كي تأتي للتحدث معي. |
- ...oturup benimle konuşman. | Open Subtitles | هو ان تجلسي و تتحدثي معي |
- Hayır. Anlaşmamız, benimle konuşman için seni ikna etmesiydi. | Open Subtitles | اتّفاقنا يقتضي أنْ تجعلك تتحدّث معي |
Yani, bence benimle konuşman elindeki en iyi seçenek. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنّ التحدث معي هو أفضل خياراتك. |
benimle konuşman için ya da istemediği bir şeyi yapman için seni zorlayamam. | Open Subtitles | أنا لا أتوقع منك التحدث معي أو القيام بأي شيء لا تريدين القيام به |
benimle konuşman için 3 dakikan var. 3 dakika! | Open Subtitles | لديك 3 دقائق فقط لـ التحدث معي |
Hayır, ilk olarak benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | بل عليك التحدث معي أولاً. من كان ذلك؟ |
Yani, bir şeyler söylemeden önce benimle konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | اذا , حسنا , عليك التحدث معي قبل قول هذه الاشياء . |
benimle konuşman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك تريد التحدث معي |
O zaman benimle konuşman gerekirdi. | Open Subtitles | كان عليك التحدث معي |
benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | يجب عليك التحدث معي |
benimle konuşman çok zor olmalı. | Open Subtitles | لابد و أن التحدث معي أمر صعب |
benimle konuşman gerektiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت انك تريد التحدث معي |
Garrett, benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | غاريت، تحتاج إلى التحدث معي. |
benimle konuşman lazım.. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتحدث معي حالاً |
Ama benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تتحدث معي. |
benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة للتحدث معي |
benimle konuşman gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتحدثي معي |
benimle konuşman lâzım. | Open Subtitles | عليك أنْ تتحدّث معي |