Kızlarım bunlara çok benzediğimi söyledi, yani bu biraz bir sorun gibi. | TED | أشارت أبنتي بأنني أشبه هذا الشخص كثيرا، يا لها من مشكلة. |
ve fark ettim ki, giderek Madame Tussauds'daki balmumu heykelime daha çok benzediğimi farkettim. | TED | وأدركت أنني بدأت أشبه أكثر وأكثر تمثالي الشمعي في متحف مدام توسود. |
Üstelik bana Boris Karloff'a benzediğimi söyledi. | Open Subtitles | . بالإضافة لأنه قال أننى أشبه بوريس كارلوف |
Tamam, geçen bir partide tanıştığım kör adam ve uzun bir süre yüzüme dokunmuştu neye benzediğimi anlamak için. | Open Subtitles | ثمة أعمى قابلته في حفل، وتحسّس وجهي لوقت طويل لكي يعلم كيف هو شكلي |
Ama Hitler'e benzediğimi biliyorum, ve bunu hemen şimdi kanıtlayacağım. | Open Subtitles | لكنني أعرف كيف أبدو مثل هتلر و سأثبت لك ذلك في الحال |
Ona benzediğimi düşünüyorsunuz. Ve onun can sıkıcı olduğunu düşünüyorsunuz. Öyleyse ben de can sıkıcıyım. | Open Subtitles | أنتم تظنون أنني أشبهه و هو مزعج وأنا أيضاً مزعج |
Ailede en çok ona benzediğimi söylerler. | Open Subtitles | يقولون بأني الوحيدة بالعائلة التي أشبهها |
Dixon, 1.88 boyunda, 90 kg. İnsanlar Will Smith'e benzediğimi söylerler. | Open Subtitles | اعتاد الناس ان يقولو لي اني اشبه ويل سميث |
Kim olduğumu bilmeliyim. Kime benzediğimi bilmeliyim. | Open Subtitles | يجب عليّ أن أعرف من أنا يجب عليّ أن أعرف بما أشبه |
-Serseriye benzediğimi bilmiyordum. -Yapma dostum. | Open Subtitles | لا أعرف ، ولكنني لم أكن أشبه المتشردين – هيا يا رجل – |
Yıllardır bana Veronika Lake'e benzediğimi söylemeyen ilk adam. | Open Subtitles | أنت أول رجل منذ سنين لم يقل إنني أشبه فيرونيكا لايك. |
Hayır öyle değil. Torununa benzediğimi söyledi. | Open Subtitles | ليس الأمر كذلك لكنها أخبرتني أنني أشبه حفيدها |
İnsanlar kardeşime benzediğimi söylerler. | Open Subtitles | يقولون أني أشبه أخي الأصغر , لكني أجمل منه |
Tamam bak ilk randevumuzda ayağımı ezdin. İkinci randevumuzda benim döle benzediğimi, | Open Subtitles | في موعدنا الثاني لم تلمح إلى أني أشبه الديدان وحسب |
- Sanırım bu karmanın kendisi neye benzediğimi takmayan birisiyle aşkı bulmam yani. | Open Subtitles | أن ينتهي بي المطاف مع شخص أراد مضاجعتي بغض النظر عن شكلي |
Bu kadar yıl oldu, kimse neye benzediğimi bilmiyor. | Open Subtitles | كل هذه السنوات، لا أحد يعرف شكلي. |
Kafamda kavanoz varken... onlara ne kadar benzediğimi unutmuşum. | Open Subtitles | نسيت كم أبدو مثل . . مع جرة على رأسي. |
Şimdi de fahişeye mi benzediğimi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً تقول أنني أبدو مثل عاهرة؟ |
Sioux City'deki o adam yanıma geldi ve ona benzediğimi söyledi. | Open Subtitles | ذاك الرجل من مدينة سيوكس أتى و أخبرني بأنني أشبهه |
Hâlâ ona benzediğimi biliyorum ama öyle hissetmiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني مازلت أشبهها لكنني ما عدت أشعر أنني مثلها |
İnsanlar, benim Gwyneth Paltrow'a çok benzediğimi söyler... | Open Subtitles | الناس يقولون انني اشبه كثيرا "جينيث بالتور" |
Hatta biri sana benzediğimi düşünürse utanırım. | Open Subtitles | في الحقيقة سأحرج لو أعتقد أحد أنني أشبهك |
Eve geldiğimde kız kardeşim geylere benzediğimi söyledi. | Open Subtitles | وعندما عدت إلى المنزل، أخبرتني أختي أنني أبدو كمثلي. |
Brad annesiyle telefonda değilken de, bana, annesine ne kadar benzediğimi anlatıyordu. | Open Subtitles | إذا( براد)ليسعلىالهاتفمعأمّه يخبرني كيف أذكّره بأمّه كثيرا |