"benzin istasyonundaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • محطة الوقود
        
    • محطة البنزين
        
    • محطات الوقود
        
    benzin istasyonundaki adam, satmaya çalıştı. Open Subtitles رجل عند محطة الوقود حاول أن يبيعني اياها
    Şimdi sana benzin istasyonundaki adam hakkında bir şeyler sormak istiyorum. Open Subtitles الأن يجب ان أسئلك عن موظف محطة الوقود هذا
    Dedem, benzin istasyonundaki havalandırma deliğinden kadınları işerken dikizlediği için dayak yemişti. Open Subtitles جدي ضرب لآنه كان يرى سيدات يتبولن من خلال فتحة في محطة الوقود
    benzin istasyonundaki patronunu öldürdüğü gibi onu da öldürecek. Open Subtitles سوف يقتلها كما قتل رئيسه في محطة البنزين
    Groom Gölü'nün 3 mil doğusundaki 375. Karayolundaki bir benzin istasyonundaki ödemeli telefondan edilmiş. Open Subtitles جاء من هاتف محطة البنزين العمومي من طريق سريع 375 ثلاثة أميال شرق بحيرة العريس.
    İlacı, benzin istasyonundaki bir satıcıdan 25 dolara almıştı. Open Subtitles ابتاعها من بائع في إحدى محطات الوقود مقابل 25 دولارا.
    benzin istasyonundaki o kıro dün gece motorumu çalmış! Open Subtitles ذلك المتخلف من محطة الوقود سرق محركي ليلة البارحة
    Belki de benzin istasyonundaki kasiyer ise yaramadi, o yüzden sil bastan basladi. Open Subtitles ربما قتل موظف الصندوق في محطة الوقود لم يفلح لذا عاد الى عادته القديمة
    Bir keresinde benzin istasyonundaki adam saçımla yaramazca bir şey yapmak için bana 500 dolar teklif etti. Open Subtitles شخص ما في محطة الوقود عرض علي 500 دولار لأفعل شيء بذيء بشعري
    benzin istasyonundaki kurban vurulmakla kalmamış. Open Subtitles الضحية في محطة الوقود لم يطلق عليه النار
    benzin istasyonundaki o şeyler peşimi çok çabuk bıraktı. Open Subtitles أولئك الأشخاص المخيفون عند محطة الوقود تركو ملاحقتي سريعاً.
    Arkadaşlar, benzin istasyonundaki çılgın adam. Open Subtitles يا رفاق، هذا الرجل المجنون من محطة الوقود.
    benzin istasyonundaki Ed Hurley, James'in dayısıdır. Open Subtitles "إد هيرلي" صاحب محطة الوقود هو خال "جايمس"
    Hayır, bu o değil. Sanırım o benzin istasyonundaki garip adam. Open Subtitles لا,إنه ليس هو إنه رجل محطة الوقود
    Ama benzin istasyonundaki cinayet isine yaramadi. Open Subtitles لكن قتل الشخص في محطة الوقود لم ينفع
    Şu benzin istasyonundaki Jenkin, hala yaşıyor mu? Open Subtitles جينكينز) من محطة الوقود هذا) ألازال حياً؟
    Kitt, benzin istasyonundaki sesleri bir araya getirdi. Open Subtitles كيت) قام بتركيب الصوت من محطة الوقود)
    Onlardan birisiyle beraber, benzin istasyonundaki. Open Subtitles أنها مع واحد منهم ،الشخص الذي من محطة البنزين
    benzin istasyonundaki kameralarda aracın görüntüsü var. Oldsmobile, 80 model, plaka kısmen okunuyor. Open Subtitles الكاميرات في محطة البنزين إلتقطت صورة للسيارة
    Biliyorsun ki, eğer Wes ve ben birlikte çalışmasaydık... sen hala saç örneği aramak için o benzin istasyonundaki... tuvaletin zemininde olurdun. Open Subtitles أتعلم ، لو لم أكن أعمل مع ويس سوياً لكنت على احدى أرضيات محطات الوقود تبحث عن عينات الشعر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more