Gerçek şu ki, o berber dükkanında belediye reisini de, sabıkalıyı da görürsünüz. | TED | والحقيقة هى من رئيس البلدية إلى المجرم، سوف تجدهم في محل الحلاقة هذا. |
berber dükkanında takıl. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | هناك بالقرب من محل الحلاقة هل تظن انك تستطيع التعامل مع الامر ؟ |
Eğer biz bir berber dükkanında açık konuşamazsak, nerede konuşacağız? | Open Subtitles | اعني ، اذا لم نكن نتكلم بحرية في محل الحلاقة اذن اين سنتكلم بحرية ؟ لا يوجد مكان اخر |
Ama duyguların şiddeti, az kalsın bugün berber dükkanında vakayı mahvediyordu. | Open Subtitles | لكن العواطف الشديدة كادت تقضي على هذه القضية في صالون الحلاقة... |
Telefonumu kaybettim berber dükkanında. | Open Subtitles | لقد أضعت هاتفي في صالون الحلاقة. |
- Bir berber dükkanında kimse muaf değil. | Open Subtitles | لا يوجد شخص استثنائي ومقدس في محل الحلاقة انت تعرف ذلك ؟ |
Bir berber dükkanında ne istersen konuşabilirsin. Neden Rosa'yı kötülüyorsun? | Open Subtitles | نستطيع ان نتحدث عن اي شخص وبأي شيء وبأي لغة في محل الحلاقة |
berber dükkanında olanların öyle olması gerekiyordu bence. | Open Subtitles | أؤمن أن كل ما حدث في محل الحلاقة كان مقدّراً |
berber dükkanında olduğun zaman ağzını kapalı tut. | Open Subtitles | - شكرا لك ولكن عندما نصل الى محل الحلاقة اريدك ان تغلق فمك ولا تنطق بكلمة |
- berber dükkanında ne öğrendin? | Open Subtitles | ما الذي سمعته في محل الحلاقة ؟ |
berber dükkanında. | Open Subtitles | في محل الحلاقة |