"berkley" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيركلي
        
    • بروكلي
        
    Sizi Lane Berkley'le tanıştırayım. Yönetim Kurulu üyelerimizden biri. Open Subtitles وهذا, لين بيركلي إنه عضو في مجلس الإدارة
    Dedektif bey, Lane Berkley adlı adam hakkında şikayette bulunmak istiyorum. Open Subtitles محقق " أريد تسجيل تهمة ضد رجل يسمى " لين بيركلي
    Ta ki 4 sene önce Berkley Meydanındaki kumarhanesini açana kadar. Open Subtitles حتى تحقق قبل أربع سنوات لفتح هذا النادي القمار في ساحة بيركلي.
    Ya da belden aşağı felçseniz -- Berkley Bionics'teki kişileri ziyaret ettim -- eLEGS diye bir şey geliştirmişler. TED أو إذا كنت مشلولا-- مثل الأصدقاء الذين زرتهم في بيركلي للتكنولوجيا الحيوية-- الذين طورا تقنية eLEGS.
    Berkley'de PhD'mi Locken ve Donaldson'la yapmıştım, geleceği iki Pulitzer'iyle. Open Subtitles في بروكلي حصلت على الدكتوراه وقد أخذ (لوكن)و(دونالد)الجائزة
    İfadende Astsubay Berkley'yin seni ırkçı bir hakaretle tahrik ettiğini söylüyorsun. Open Subtitles في بيانِكَ، تَقُولُ أن هجومَكَ على ضابطِ الصف بيركلي أُثيرَ ...بتلفظ عرقي.
    60 larin Berkley'i heyecanli olmali. Open Subtitles بيركلي" في الستينيّات ؟" لابدّ وأنه كان وقت مثير
    Ailesinin sosyal güvenlik numaraları isimleriyle uymuyor. Üniversite transkripti not ortalamasını şişirmiş. Berkley bile bu kadarını yapmıyor. Open Subtitles أرقام ضمان والديها الاجتماعي لا تتطابق مع أسمائهم طابقت حساب معدلها التراكمي ولن يكونوا راضين عنها في "جامعة بيركلي"
    Jaclyn Blackstone, Berkley'de yaşayan... 39 yaşında, iki elini de kullanabilen bir kadın. Open Subtitles ‫(‬جاكلين بلاكستون‫)‬ إمرأه تبلغ من العُمر 39 عامًا وهي يساريّة وتعيش في ‫(‬بيركلي‫).
    Berkley'de bir meslektaşım ve ben Triceratops'a bakıyorduk. TED زميل لي في بيركلي (جامعة كالفورنيا) هو و أنا كنا نبحث في ترايسيراتوبس ( ديناصورات ثلاثية القرون)
    Günaydın, Bayan Berkley, bu size geldi. Open Subtitles صباح الخير، آنسة( بيركلي) هذا جاء الآن من أجلك
    Teşekkürler Berkley. Görebiliyorum. Open Subtitles {\pos(190,230)}(شكراً (بيركلي لاحظتُ ذلك
    Berkley ile çok iyi arkadaşız ama ayrılığımız çok kötü... Open Subtitles انا اقيم علاقة صداقة جيدة (جدا مع (بيركلي وتعرضنا لانفصال قاس هيا ، ماذا ؟
    Berkley hemen yakınlarda, bebeğinin dünya müziği dersindeymiş. Open Subtitles بيركلي) عند الزاوية في حصة) عالم الموسيقى الخاص بطفله
    Bak Berkley, hakkımızda yanlış bir fikre kapıldığın için çok özür dilerim. Open Subtitles اسمع (اسمع (بيركلي انا اسفة جداً انك اخذت فكرة خاطئة عنا
    Günaydın Bay Berkley. Open Subtitles صباح الخير، سيد بيركلي
    - Berkley'den öğreneceğin çok şey var. Open Subtitles بيركلي) في الحقيقة سوف) يعلمك الكثير
    - Berkley hangi birayı sever? - Bira sevmez. Open Subtitles رائع اي نوع من الجعة يفضلها (بيركلي) ؟
    Berkley, önemli bir yanlış anlaşılma olmuş. Open Subtitles بيركلي) لقد حدث) سوء فهم رئيسي هنا
    Senden 4 sene sonra Berkley'den mezun oldu. Open Subtitles لقد تخرجت من جامعة (بروكلي) بعد اربعة سنين من تخرجك..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more