Dedi ki "Dün Berlin'de bir Alman gazeteciyi neredeyse şekerleme ile başından vuruyordun. | Open Subtitles | قال: كدت أن تُصيب صحفيًا ألمانيًا برأسه بـ لوحٍ من الحلوى في برلين الأمس |
"Berlin'de bir kadın" günlüğü, 1959'da Almanya'da ilk yayınlandığında büyük skandal yarattı. | Open Subtitles | أول مرة تنشر فيها مذكرات مرأة في برلين كانت ثورة كبيرة |
"Berlin'de bir kadın" günlüğü, 1959'da Almanya'da ilk yayınlandığında büyük skandal yarattı. | Open Subtitles | أول مرة تنشر فيها مذكرات مرأة في برلين كانت ثورة كبيرة |
Size, Berlin'de bir görüşme bile ayarlayabilir. | Open Subtitles | ولكن يُمْكِنُ أَنْ يَحْصلَ لك على جلسة في برلين. |
Şimdi de Doğu Berlin'de bir üs kurmak için sizin izninize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | و الآن نرغب منكم الإذن لإعداد قاعدة في برلين الشرقية |
Efendim, Berlin'de bir durum var. | Open Subtitles | سلر، حصلنا على سلتواتلون في برلين. |
Bu arada, Berlin'de bir duvar insa ediyorlar. | Open Subtitles | و في تلك الأثناء "يبنون جداراً في "برلين |
Berlin'de bir fahişe yüzünden çıkan arbedede öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتل في مشاجرة من أجل عاهرة في (برلين) |
. .. Berlin'de bir hastanede yaşadığını duydum. | Open Subtitles | في مستشفى في برلين |
Müttefik Kontrol Konseyi, düzenli olarak Berlin'de bir araya geldi. | Open Subtitles | (اجتمع (مجلس إشراف الحلفاء بإنتظام في برلين |
Bana yarın Berlin'de bir görüşme ayarlayabilecek misiniz? | Open Subtitles | هل يمكن ان أراك غدا في برلين |
Berlin'de bir oteldeydik. | Open Subtitles | كان عندنا غرفة فندق في برلين. |
Berlin'de bir anlaşma yapılmıştı. | Open Subtitles | وهناك في برلين عُقدت صفقة |
Berlin'de bir iş görüşmesi Yaptığını biliyorum. Ama bundan sonra bahsederiz. | Open Subtitles | أعلم أنّ لديك مقابلة عمل في (برلين)، ولكن سنتحدّث عن ذلك لاحقاً |
Ama önce Doğu Berlin'de bir adamla buluşup ona iki kırmızı kutuyu ver. | Open Subtitles | لكنَّك ستلتقي برجلٍ في (برلين الغربية) أعطهِ العبوتين الحمراوتين |
- Elektronik İstihbarat Servisi, Berlin'de bir saldırı planladıklarını gösteren veriler bulmuştu. | Open Subtitles | التقطت المخابرات إشارات على أنهم (يخطّطون لشيء ما هنا في (برلين |
Bir keresinden Berlin'de bir saldırı olacağını duydum. Ama genelde Suriye'den bahsedildi. | Open Subtitles | (مرة سمعت مصادفةً حول هجوم في (برلين (لكن على الأرجح كان في (سوريا |
Bir terör hücresine sızdın. Berlin'de bir saldırı yapmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | اخترقت خلية إرهابية هم يخططون لهجوم هنا في (برلين) |
Burada Berlin'de bir iş yapmıştım. Dosyamı biliyorsun. | Open Subtitles | في (برلين)، قرأتِ ملفّي. |
Berlin'de bir doktor duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن طبيب في (برلين) |