Miniklerin beslenmesine yardımcı olmak için şarkını çal, Müzisyen Koyun. | Open Subtitles | أيها الخروف المطرب للمساعدة في تغذية هؤلاء الصغار |
Konu, Danielle'nin torunumuzun beslenmesine engel kaçık, özgür fikirleri. | Open Subtitles | هذاحولسياستهاالتحرّريةالجنونية.. ووقوفها في طريق تغذية حفيدنا .. |
Wraith'in beslenme mekanizmasına müdahale etmek, onları Wraith beslenmesine bağışık hale getirmek için dizayn edilmişti | Open Subtitles | صمّم ليدخل مع "آلية تغذية "الريث ليَجعلهم محصّنين من هذه العملية |
O insanları sen öldürdün. Bu böceklerin, onlardan beslenmesine izin verdin. | Open Subtitles | قتلت أولئك الناس، سمحت لأولئك البقّ بالتغذي عليهم |
Wraith'in ondan beslenmesine izin veriyorlardı, buna rağmen, Yarbay Sheppard kaçmaları için tek şanslarının birlikte çalışmaları olduğunu fark etti. | Open Subtitles | وقد سمح لهذا الشبح بالتغذي عليه ولكن ، على الرغم من هذا ، الكولونيل (شيبارد) ِ أدرك بأنّ فرصتهم الأفضل للهروب كانت العمل معاً |
Hatta değiştirmekle kalmayıp konağı kendi türünden canlılarla beslenmesine ikna ediyor. | Open Subtitles | للسماح... أو حتى إكراه تغذية جنس المضيف لأبناء جنسه. |
Novo, sana bir salgın kurtulanı olarak Wraith beslenmesine bağışık olduğunu söylediğim zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نوفو) , تذكرين عندما أخبرتكِ) بما انكِ نجوتِ من الوباء "ستكونين محصّنة من تغذية "الريث |
yalnızca evde beslenmesine izin verilmeli. | Open Subtitles | وتؤدي إلا إلى تغذية النباتات المحيطة! |