| Aynı zamanda beste de yaptığımdan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرتُ أنني ملحن أيضًا؟ |
| - Ve aynı zamanda beste de yapıyor. | Open Subtitles | -و هو ملحن أيضًا |
| Yıllarca beste yapmasını imkansız mı kılmışım? | Open Subtitles | جعلت الأمر مستحيلا عليه للتأليف لسنوات؟ |
| Birden aklıma bir beste geldi, onu e-mail ile gönderiyorum sana. | Open Subtitles | فجاءة بدأت ادندن لحن .. انا ارسل لكى هذا اللحن بالايميل |
| beste yapmaya başla artık be adam. | Open Subtitles | ضع مؤخرتك على هذا المقعد وابدأ في التأليف أيها التافه ممتلئ الخدين |
| Ben beste yapacaktım ... | Open Subtitles | ولكنني اريد العمل على الاغاني اللتي ..طلبتها مني هذه الليله و |
| Tony iki piyaniste birden beste yapmayı istiyor. | Open Subtitles | قال (توني) أنه مستعد للتأليف لعازفي بيانو |
| Bir beste yazacağız. | Open Subtitles | نكتب لحن مساير للحن الأصلي نكتب جزء أداء منفرد جديد |
| Mile, tam zamanında geldin. Ben de Hannah için bir beste yapıyordum. | Open Subtitles | مرحبا (ميل) ، في الوقت المناسب ، أنا اعمل لحن جديد لـ (هانا) |
| O yüzden beste dersinde beste yapmam gerektiğini fark ettiğim günü asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لذا لن أنسى أبداً يوم أدركت أن مادة التأليف الموسيقي تتطلب أن أؤلف موسيقى. |
| Bence Yamaha bize nasıl beste yapmamız gerektiğini öğreterek çok iyi bir iş yaptı. | TED | أعتقد أن " ياماها " قد قام بعمل جيد جداً بتعليمنا كيفية التأليف |
| Bunu satarsan nasıl beste yapacaksın. | Open Subtitles | كيف ستقوم بتأليف الاغاني اذا قمت ببيع هذه الادوات ؟ |
| Evde kaldım ve beste yaptım. | Open Subtitles | لقد بقيت هناك اعمل على الاغاني الجديده |