Bu boğucu, yaşlı beyaz adamlarla takılmak istemenle aynı sebep yüzünden. | Open Subtitles | نفس السبب الذي تريد أن تتسكع مع المضجرين، الرجال البيض المسنين |
Buradan sonra, onun için çalışan orta yaşlı beyaz adamlarla konuşacağız. | Open Subtitles | بعد انتهاء هذا، سنذهب للتحدث مع الرجال البيض متوسطي العمر الموظفين لديه |
Halkım beyaz adamlarla üç savaşta mücadele etti ve hepsi de ölüm getiren üç barış anlaşması imzaladı. | Open Subtitles | حارب شعبي ثلاث حروب بجانب الرجل الأبيض ووقعوا ثلاث معاهدات سلام كلهم أحضروا الموت إلينا |
Portland Maine'den Portland Oregon'a kadar Amerika'yı bir baştan bir başa kasıp kavuran dehşet dalgası baltalarıyla her şeyi silip süpüren ve diğer pek çok iyi şeyin yanı sıra doğal maddeleri işleme endüstrisini getiren beyaz adamlarla soykırım ordularıydı. | Open Subtitles | موجة الرعب التي اجتاحت أمريكا من الساحل الشرقي إلى الساحل الغربي كانت جيوش الإبادة الجماعية بقيادة الرجل الأبيض حاملاً بلطته |
beyaz adamlarla tek başımıza savaşmak zorunda kalacağız... ve onlarla savaşacak gücü kazanmak için... yeterli kapasiteye sahip değiliz. | Open Subtitles | فعلينا ان نحارب الرجل الابيض لوحدنا وبدون لحم في بطوننا لكي يعطينا القوة على القتال |
beyaz adamlarla bu antlaşmayı imzalayacağız. | Open Subtitles | سنوقع المعاهدة مع الرجل الابيض |