Beyaz altın üstüne pırlanta... - ...bezeli kucaklama ve öpücükler. | Open Subtitles | ألماس مملوء بالأحضان والقبلات وسط ذهب أبيض |
18 ayar Beyaz altın, on tane elmas, kazınmış yazı. | Open Subtitles | ذهب أبيض 18 قيراط منقوشّ بعشرة ألماسات |
Beyaz altın, paketle gitsin | Open Subtitles | ذهب أبيض لفة بنفسك |
Evet özenle bir araya getirilmiş Beyaz altın kümesi. | Open Subtitles | أجل, و مصنوعة بدقة في وضعية جميلة من الذهب الأبيض |
Pekâlâ, sınırlı sayıda üretilen 6 adet 18 karat altın yüzük ve 4 flandra Beyaz altın kolye siparişi vermişsiniz. | Open Subtitles | إذاً لقد وضعت طلب لست خواتم من ذهب 18 قيراط وأربعة قلائد من الذهب الأبيض |
Beyaz altın meselesinde sonunda gelişme kaydedebildim. | Open Subtitles | وأخيراً أحرزت تقدماً في مسألة الذهب الأبيض |
Gümüş değil. Bu Beyaz altın. | Open Subtitles | إنه ليس فضى إنه ذهب أبيض |
Buralar hep Beyaz altın. | Open Subtitles | كل هذا ذهب أبيض |
Nedir o, Beyaz altın falan mı? | Open Subtitles | ما ذلك، ذهب أبيض أو ما شابه؟ |
Altındı. Beyaz altın. | Open Subtitles | كانت ذهبيه ذهب أبيض |
Beyaz altın ve elmaslar Bay Colleano zevkini göstermiş. | Open Subtitles | ذهب أبيض و ألماس. السيد (كوليانو) يُظهر ذوقاً. |
Ah, Beyaz altın. | Open Subtitles | ذهب أبيض |
Beyaz altın. | Open Subtitles | ذهب أبيض |
Bu şey 10 karat Beyaz altın. | Open Subtitles | ذلك ذهب أبيض. |
FBI, "Beyaz altın" denilen paralı kadın askeri yıllardır yakalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | الإف بي آي يحاولون تحديد ماهيتها مرتزق يطلق على نفسه الذهب الأبيض |
Beyaz altın! Teksas çayı! | Open Subtitles | الذهب الأبيض ، شاي تكساس |
Ah.Daniel için-- Beyaz altın, otomatik, 7 bin.Tamamdır. | Open Subtitles | هدية (دانييل)، من الذهب الأبيض تمتلئ ذاتيًا، بقيمة 7000$، انتهينا |
Beyaz altın ve elmas. | Open Subtitles | ومن الذهب الأبيض والماس. |