Kızılderililerle yaşadığım için beyaz erkekler hastalıklı olduğuma inanıyordu, böylece indirim yapmak zorunda kalıyordum. | Open Subtitles | يعتقد الرجال البيض اني قذرة لأنني عشت مع الهنود. لذا تم تخفيض أجري للنصف |
Silikon Vadisi'nde, mühendisler önemli mülakat öncesinde yüzlerine botoks ve saçlarını yaptırıyorlar. Bahsettiklerim 30'lu yaşlarda vasıflı beyaz erkekler. Daha alt kademelerde neler yaşandığını siz düşünün. | TED | في وادي السيليكون، يحصل المهندسون على البوتوكس وزراعة الشعر قبل مقابلة العمل الرئيسيّة وهؤلاء من الرجال البيض المهرة في الثلاثينيّات، لذا تخيلوا ما هو حجم التأثيرات أسفل السلسلة الغذائيّة |
beyaz erkekler genelde beni cezbetmez. | Open Subtitles | الرجال البيض لا يُثيرون إهتمامي عادةً. |
Tulsa'a geçen sene 20'li yaşlarında beyaz erkekler tarafından işlenmiş suçlara bakmayı dene. | Open Subtitles | جربى البحث عن الجرائم التى ارتكبها الذكور البيض فى منتصف العشرينات فى تولسا على مدار العام المنصرم |
Stan, kapitalist toplumda hetero beyaz erkekler imtiyazı olmayan kişilerin uğradıkları durumu anlamak için küçük bir anlayışa sahipler. | Open Subtitles | الذكور البيض في مجتمع الرأسمالي يحظون بالقليل من... فهم الإيذاء مقارنة بالظلم ضد المحرومين |
Ve gelecek serisini dört gözle bekliyorum; "beyaz erkekler, Hepsine Nefretler." | Open Subtitles | و أنا أنتظرُ سلسلة مقالاتها التالي بعنوان "الرجال البيض, أظن أنني أكرههم." |
Sonra bir kez daha eve gidip anneme dedim ki "Dolly and Girlfriend zevki hak ettiğimi söylüyor. Orgazm olmalıymışım ve beyaz erkekler klitorisimin yerini bulmayı öğrenmeliymiş." | TED | ثم عدت مرة أخرى و قلت لأمي، "دوللي و الصديقة قالوا أني أستحق المتعة، و أن أجرب ذروة النشوة الجنسية، و أن الرجال البيض يجب أن يتعلموا كيف يعثرون على البظر." |
(Alkış) Başka şekilde, erkekler -- ve özellikle heteroseksüel beyaz erkekler -- şöyle diyebilirler, "Hayır, hem katılmcı, hem de karar verici olarak adil sayıda kadın dâhil edinceye kadar, sizin derginizde yayınlamayacağım veya projenizde yer almayacağım veyahut sizinle çalışmayacağım. | TED | (تصفيق) بعبارة أخرى ،الرجال وبالأخص الرجال البيض الرشيقين يمكنهم القول، "لا، أنا لن أقوم بالنشر على مجلاتكم ، أو المشاركة في مشروعكم ، أو أي عمل آخر معكم حتى تشملوا عدداً لا بأس به من النساء، سواءً كمشاركات وكمتخذات للقرارات. |
diye düşünürüz. (Kahkahalar) Bu yüzden açık konuşayım: Avrupa ve Amerika'daki beyaz erkekler dünya tarihindeki tek büyük pozitif ayrımcılık programının yararlanıcılarıdır. | TED | (ضحك) إذاً، دعوني أكن صريحا معكم: الرجال البيض في أوروبا والولايات المتحدة هم المستفيدون من أحد أفضل برامج العمل الإيجابي في تاريخ العالم. |
beyaz erkekler! | Open Subtitles | ايها الرجال البيض ! ِ |
beyaz erkekler. | Open Subtitles | الرجال البيض |
Burada beyaz erkekler var. | TED | ولدينا هنا الذكور البيض. |