"beyinlerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدمغة
        
    • عقول
        
    • عقولهم
        
    • أدمغتهم
        
    O gerillaların siber beyinlerine dalıp virüsü aramayı mı planlıyorsun? Open Subtitles أتخططين للدخول إلى أدمغة أفراد العصابة بحثاً عن الفايروس ؟
    Esasen bu, sizin oralarda meşhur olan seri katillerinin beyinlerine benziyor. Open Subtitles أساساً, هذا ما يبدو عليه أدمغة معظم القتلة المحترفون
    Ama sonra başarımın verdiği cesaretle, hayatımı yarınların genç beyinlerine şekil vermeye adadım. Open Subtitles لكن بعد ذلك, انتعشت بنجاحي، فقرّرتُ أن أكرّس حياتي. في صقل عقول المستقبل الصغيرة.
    Evet, çocukların beyinlerine takmak istediğin çipin aynısı. Open Subtitles صحيح، نفس الشريحة التي تريدين أن تزرعيها في عقول الأطفال؟
    Bedenlerini beyinlerine uyduranlar. Open Subtitles أشخاص قد يغيرون أجسادهم لتتطابق مع عقولهم
    Sanırım gerçekten beyinlerine girmeye başlıyorum. - Canavar gibisin! Open Subtitles اعتقد حقّا بأنّي بدأت العب في عقولهم بمعنىبدأفي هزيمتهم
    Küçük bebekler için, vücutları için tüm yapı taşlarını sağlayan beyinlerine biçim veren ve tüm aktivitelerine yakıt olan anne sütü bir tam besindir. TED بالنسبة للأطفال الرضع، فإن حليب الأم هو وجبة غذائية متكاملة توفر لأجسامهم كل مقوِّمات البناء والنمو، التي تشكِّل أدمغتهم وتمنحهم الطاقة اللازمة لجميع أنشطتهم.
    Willis hayvan beyinlerine baktığında zekamızın ve düşüncelerimizin beynin hayvanlarda olmayan bölgelerinde olması gerektiğini düşündü. Open Subtitles عندما فحص ويليس أدمغة الحيوانات،استنتج أن ذكاءنا و أفكارنا لابد أن توجد في الأجزاء التي لا تملكها الحيوانات
    Burun boşluğundan delik açıp kurbanların beyinlerine klor veriyor. Open Subtitles يبدو و أنه يقوم بالحفر عبر تجويف الأنف بغية حقن الكلور في أدمغة ضحاياه
    Ya şüpheli kurbanları iyileştirme umuduyla beyinlerine kasten zarar veriyorsa? Open Subtitles ماذا لو كان الجاني يتلف عمداً أدمغة ضحاياه مدفوعاً بأمله الضال لإصلاحهن؟
    Ve mükemmel beyinden anlarım çünkü ben çocukların beyinlerine bayılan bir beyin yiyen zombiyim. Open Subtitles ويبدو ذلك جلياً لأنني سعيدة للغاية في أن أكون ميتاً حياً آكلاً للأدمغة وهذا الميت الحي يحب تناول أدمغة الأطفال
    Böylece, bu kadınların beyinleri, emekli milli futbolcuların beyinlerine benzer ve yaşlandıkça bunama hastalıklarında aynı risklerle karşılaşabilirler. TED وبهذه الطريقة، أدمغة هؤلاء النساء تبدو مثل أدمغة لاعبي دوري كرة القدم المتقاعدون، ومن المحتمل أن يواجهن نفس مخاطر أمراض الخرف مع تقدم العمر.
    Şu an bir adli tıp dizisinde olsaydık balıkların gördüğü her şeyi onların gözüyle görebilmek için beyinlerine birer elektrot yerleştirirlerdi. Open Subtitles أتعلمين، لو كان هذا أحد مُسلسلات الطب الشرعي الخارقة، فإننا سنربط بعض الأقطاب في أدمغة هذه الأسماك. للحصول على رؤية عين السمكة لأيّ كان ما رأته.
    - Cesetlerin beyinlerine sızıp anılarını okuyan gizli bir hükümet dairesi için çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعمل مع منظمة حكومية سرية تخترق... عقول الجثث و تقرأ ذكرياتهم
    - Ben sadece-- - İnsanların beyinlerine izinsiz giriyorsun. Open Subtitles ...أحاول فقط - أنتِ تخترقين عقول الناس -
    Elimizde harita olmadan beyinlerine girmek mümkün bile olmayacaktır. Open Subtitles ربما لا يكون ذلك ممكناً بدون خريطة لما... . بداخل عقولهم
    beyinlerine bir takım hücreler enjekte ediyordu fetal sap hücreleri ve bir çeşit yabancı maddenin karışımı. Open Subtitles تم حقن أدمغتهم بمجموعة من الخلايا مزيج من الخلايا الجذعية الجنينية ونوعا من المواد الغريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more