Beyrut'a götürüp, Şii mahkumları serbest bırakacaklar. | Open Subtitles | وسياخذونها إلى بيروت من أجل إطلاق سراح بعض المعتقلين الشيعة |
Lütfen babana çok yakında seni Beyrut'a getirmesini söyle. | Open Subtitles | أرجوك أبلغي وآلدك .أن يحضرك إلى بيروت في القريب العاجل |
Cuma günü Beyrut'a gideceğim. | Open Subtitles | أنا سأسافر إلى بيروت يوم الجمعة لأكون بجوارها |
Beyrut'a gitmeliyiz. | Open Subtitles | انه رجل مهم,هذا هدف اساسي,لابد ان نذهب الى بيروت |
Eğer komandolar Beyrut'a girerse kaynağımız iletişimi kesecek. | Open Subtitles | اذا ذهبت الفرقة الخاصة الى بيروت,مصدرنا سيتوقف عن امدادنا بالمعلومات |
Bak, Beyrut'a gitmek için bir saat içinde hava alanında olmalıyım. Bu iş ciddi. | Open Subtitles | يجب ان اكون في المطار خلال ساعة لتغطية احداث في بيروت |
Kabul etmezlerse, ortalık Beyrut'a döner. Yaşayan esirer olurlar. | Open Subtitles | فكأننا في بيروت يتحولون إلى رهائن |
Bu savaşın haberini yapmak için Beyrut'a ulaştığımda, sonunda ailem güney Lübnan'dan kaçtıktan sonra onlarla tekrar beraber olmak beni rahatlatmıştı. | TED | حين وصلت إلى بيروت في مهمة لتغطية تلك الحرب، شعرت بالارتياح بأن اجتمعت بعائلتي، بعد أن نجحوا أخيراً في الهروب من جنوب لبنان. |
Beyrut'a varana kadar antibiyotiklerle idare edeceğiz. | Open Subtitles | المضادات الحيوية حتى نصل إلى بيروت. |
Ama Hong Kong'da değil Beyrut'a gidiyorsun! | Open Subtitles | لكنك لن تذهب إلى (هونغ كونغ) ستذهب إلى (بيروت) |
10 gün içinde Beyrut'a gideceksin. | Open Subtitles | " ستغادرين إلى " بيروت خلال 10 أيام |
Beyrut'a gideceksin. Assem el Joundi'nin icabına bakacaksın. | Open Subtitles | ستذهب إلى "بيروت" لتتولّى أمر (أسامة الجندي) |
3 yıl önce buraya Beyrut'a geldiğimde bana yardım etmişti. | Open Subtitles | عن عالم المخدرات عندما أتيت إلى (بيروت) منذ ثلاث سنوات ساعدني |
- Demek Beyrut'a gidiyoruz. | Open Subtitles | اذا اعتيطني مصدرك,ساشترك معك دعنا نذهب الى بيروت |
Önemli hedefleri yakaladık. Beyrut'a gitmek istiyoruz. | Open Subtitles | انه رجل مهم,هذا هدف اساسي,لابد ان نذهب الى بيروت |
- Eğer ordu Beyrut'a giderse, kaynağımızı kaybederiz. | Open Subtitles | اذا ذهبت الفرقة الخاصة الى بيروت,مصدرنا سيتوقف عن امدادنا بالمعلومات |
- Yemek soğuyacak - Beyrut'a gitmek zorundayız! | Open Subtitles | يجب ان نكمل غدؤنا اولا يجب ان نذهب الى بيروت |
Beyrut'a uçuyoruz. | Open Subtitles | والآن، اتجهوا الى بيروت |
Hayır. Ayrıca Beyrut'a da gitmedim. | Open Subtitles | لا، لكني أيضاً لم أكن في بيروت |
Beyrut'a inmekten pek mutlu olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون سعيدًا بذلك، الهبوط في "بيروت". |
Hiç Beyrut'a gittin mi Lisa? | Open Subtitles | أبداً لم تكوني في " بيروت "، ( ليزا )؟ |