ve gelip içine bozuk para attığınızda bir beyzbol sopası alıp suratının tam ortasına vuruyordunuz. | TED | فيمكنك ان تأتي و تضع فيه عملة معدنية ، تحضر مضرب بيسبول ، و بوم ، تضرب وجهه. |
Cinayet silahı bir beyzbol sopasıydı. beyzbol sopası, beyzbol akademisi, aklıselim. | Open Subtitles | لقد كان سلاح الجريمة مضرب بيسبول مضرب بيسبول، معهد تدريب البيسبول المنطق السليم |
Matthew'un çocukken oynadığı beyzbol sopası da hep arabasında durur. | Open Subtitles | انه حتى لديه مضرب بيسبول فى المقعد الخلفى |
Dwyer'in beyzbol sopası var ve eyalet şampiyonudur. | Open Subtitles | دواير لديه عصا بيسبول وهوا بطل الدولة فى المسابقة |
- Suratının ortasına bir beyzbol sopası. | Open Subtitles | -ضربة بعصا بيسبول فى وجهة |
Ölüm sebebi, ya ağızdaki yara... ya da beyzbol sopası benzeri birşeyle ölene kadar dövülmüş. | Open Subtitles | ان سبب الوفاة إما بسبب جرح الوجه هنا أو تعرضت للضرب حتى الموت بما يشبه مضرب البيسبول |
Bir beyzbol sopası bulacağım, ve o herifin yüzüne tam yüzüne yapıştıracağım. | Open Subtitles | سأجد مضرب بيسبول و سأضرب ذلك الرجل في وجهه |
Olay yerine gelen ilk polis memuru babanın beyzbol sopası ile gelip cevap istediğini söyledi. | Open Subtitles | أول ضابط في الموقع قال أن أباك آتى إلى هنا. ومعه مضرب بيسبول, طالبًا أجوبة. |
Her yıl Rusya'da, 100 bin beyzbol sopası satılıyor. | Open Subtitles | كل عام مائة ألف مضرب بيسبول تباع في روسيا |
Bir arınma seramonisi nasıl lazerden yapılmış beyzbol sopası yaptırabildi? | Open Subtitles | كيف قام كوخ التعرق بقيادتك إلى مضرب بيسبول منقوش بالليزر ؟ |
Ama babanın beyzbol sopası değil koca bir polis gücü var. | Open Subtitles | قبل أن نأخذ أبنتهم في موعد بأستثناء الأب ليس لديه مضرب بيسبول لديه كامل قوة الشرطة خلفه |
Kafama beyzbol sopası ile vurdu. | Open Subtitles | لقد امسك مضرب بيسبول وضربنى به على رأسى |
Cinayet silahı yaklaşık olarak bir beyzbol sopası boyutunda. | Open Subtitles | سلاح الجريمة تقريباً بحجم مضرب بيسبول |
Ellerimi kullanmadım. beyzbol sopası kullandım. | Open Subtitles | ، لم أستخدم يدايّ . بل مضرب بيسبول |
Boru ya da beyzbol sopası olabilir. | Open Subtitles | على الأرجح أنبوب أو مضرب بيسبول |
Bir beyzbol sopası alıp Zane'in DB9'una epey zarar verdi. | Open Subtitles | ضربت مضرب بيسبول بسيارته الفاخرة |
Evet, o bir beyzbol sopası. | Open Subtitles | نعم، إنه مضرب بيسبول. |
Yüzümü kara bastırdın ve elinde bir beyzbol sopası var diye kendini sert biri mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنك رجل قوي لأنك دفعت بوجهيعلىالثلج... ولديك عصا بيسبول ... ؟ |
- Uçan beyzbol sopası gördüm. | Open Subtitles | - رأيت عصا بيسبول |
- Yoksa, kıçına beyzbol sopası sokulmuş halde uyanırsın. | Open Subtitles | ...(ويين) وإلى، سوف تصحو مع مؤخرتك وانت تختنق بعصا بيسبول |
beyzbol sopası olabilir. Büyükler ligi kavgada. | Open Subtitles | ربما إنها من مضرب البيسبول رائد بطولة ركل مؤخرة الظهر |
beyzbol sopası ,eldiven ve diğer şeyleri için para topladık. | Open Subtitles | ودفعت مالاً لأجل مضارب البيسبول والقفازات النسوية وما شابه |
Roy, Bobby De Niro olarak, kafamı beyzbol sopası ile patlatacak. | Open Subtitles | حيث روي، كبوبي دي Niro، يَسْحقُ جمجمتُي مَع a مضرب بيسبولِ. |